‘Deli suyundan’ içmek hikayesini bilenler bilir, bilmeyenlere de bilenler anlatsın (Nasreddin Hoca misali).
Kendini hikayede ki bilge gibi hissedenler kim acaba? Ya herkes deli ben akıllı, ya da herkes akıllı aslında ben deliyim diye düşüneneler vardır mutlaka. Yapılan araştırmalara göre hangi tarafın haklı olduğu çözülememiştir (hangi araştırmalar olduğunu sormayın bana!).
İçinden geçenleri yazmak, düşüncelerini sözlere dökmek gerçekten çok zormuş! Kimsenin bam teline dokunmadan yazmak ayrıca daha da zor. Ortaya konuşup yazsan, etraftan yarası olup üstüne alınan birileri mutlaka çıkar, bunu bana mı dedi diye kendine dert edinen ve hemen cevap hakkı olduğunu düşünerek bu “hakkı” kullanmak isteyen!
Çiçek, böcek, müzik, resim veya şiirden mı yazmalı sadece? Gelelim maydanozun faydalarına misali gibi…bazen sadece yazıya dökerek kendini ifade edebilirsin, bazen de içine atıp Allah’a havale edersin her şeyi… galiba içimize atacağız!
Aslında bir sürü şey var dile getirilmesi gereken, gerçi zaten yazan söyleyen çok da…yine de anlamak istemeyenler için istersen ansiklopedi yaz nafile…anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az… biz yine hikayenin başına dönelim ve deli suyundan içen bilge misali, sudan içip deliler kervanına katılıp bekleyelim bakalım…
Kim ne anlamak istiyorsa herkesin paşa gönlüne kalmış!
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediği gibi; Hak şerleri hayr eyler, Zan etme ki gayreyler, Ârif anı seyreyler, Mevlâ görelim neyler. Neylerse güzel eyler.