Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Araslı, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsünden (Stockholm-İsveç) bilim insanları ile birlikte kaleme aldığı “Systems-level temporal immune-metabolic profile in Crimean-Congo hemorrhagic fever virus infection” başlıklı çalışma, dünyaca ünlü “Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America” (PNAS) dergisinde yayımlandı.
Prof. Dr. Araslı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığın analizi ve bulguları üzerine yayımlanan çalışma hakkında şunları dile getirdi: “Etkeni CCHF virüsü olan ve ölümle seyredebilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. Ülkemizde ilk defa 2002 yılında görülen ve günümüze değin vaka sayıları artmaya devam eden hastalığın yayılmasında, Hyalomma türü keneler ve göçmen kuşlar önemli rol oynamaktadır. Ülkemizin Kelkit Vadisi adı verilen bölgesinde (Sivas, Erzincan, Gümüşhane, Tokat ve Giresun), Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Amasya, Erzurum, Çorum ve Karabük illerinde görülen hastalığın ölüm oranı tedavisiz durumlarda %50’ye kadar yükselebilirken yoğun bakım şartlarında %4-5 civarındadır.”
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisi koyulan hastalardan elde edilen bulguların analizi hakkında ise Prof. Dr. Araslı: “Çalışmada, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisinde yatan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi teşhisli 30 hastada, hastalığın çeşitli dönemlerinde alınan kanlarına akım sitometri ile bağışıklık sistemi hücre alt grupları ve genom üzerinde transkriptomik analiz yapılarak, hangi genlerin aktifleşip hangilerinin baskılandığı tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, akut enfeksiyon sırasında başlıca antiviral savunma sistemleri ile genlerin aktifleştiğini göstermiştir. Bunun yanı sıra glikoz, yağ ve amino asit metabolizmalarıyla ilgili genlerin aktifleşmesi veya baskılanması ile ilgili değişiklikler olduğunu ve bunların da enfeksiyon sonrasında kronik yorgunluk sendromuna yol açabileceğini ortaya koydu”dedi.