Yunan ordularının son direniş noktası olarak gördüğü Uşak banz İlçesi kaplangı köyü dağlarında müthiş bir muharebe yaşanmış, tahminlere göre yaklaşık 400 kadar askerimiz bu burada şehit olmuş ve sonunda Yunan ordusunu tamamen çözmeyi başarmıştı.
İşte bu savaşın anısına burada bir şehitlik kurulması için Uşak Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aşcı, emekli öğretmen ve gazeteci Hüseyin Yalçın, Ramazan Taylan ve Hasan Reşit Şafak gerekli çalışmaları ve başvuruları yapmışlar ve bu konuda çok çaba harcamışlardı. İşte bu çabalarının sonucu burada bir şehitlik yapıldı ve 31 Ağustos tarihinde açılış töreni düzenlendi.
Uşak Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aşcı Kaplangı Dağı'nda açılışını yaptıkları Kaplangı Şehitliği hakkında şu açıklamayı yaptı;
Kaplangı Dağı; Uşak İli Banaz İlçesine bağlı Kaplangı Köyü sınırları içerisinde ve Ahur Dağları kapsamında yer almaktadır. Dede Tepe ise 1432 metre rakımlı Kaplangı Dağı zirvesine verilen isimdir. 29 Ağustos 1922 günü General Franko komutasındaki Yunan Küçük Asya Ordusu 1.Tümeni Toklu Sivrisi ’ne yapılan Türk Ordusunun taarruzuyla geri çekilmek zorunda kalmış ve Corum-Kaplangı arasındaki Kaplangı Dağı’nın zirvesini oluşturan Dede Tepe’de tutunmaya çalışmaktadır. Yunan Ordusu Uşak yolu üzerinde bulunan Kaplangı Dağı (Dede Tepesi)[ Kaplangı Dağı; Uşak İli Banaz İlçesine bağlı Kaplangı Köyü sınırları içerisinde ve Ahur Dağları kapsamında yer almaktadır. Dede Tepe ise 1432 metre rakımlı Kaplangı Dağı zirvesine verilen isimdir.] ve Adatepeler arasında tekrar bir direniş cephesi oluşturmaya çalışmaktadır. Bu mevkii üç kez el değiştirdiği ifade edilmiştir.30 Ağustos gecesi, İkinci Kolordu’nun yaklaşmasıyla 57.Tümen üstünlük sağlamış ve Türk ordusunun zaferi kesinleşmiştir. Bu mevziin ortasında Corum dağı bulunduğu için Yunanlılar buna Corum Dağı muharebesi adını vermişlerdir. 30 Ağustos 1922 günü Kaplangı Muharebelerinde Yunan Küçük Asya Ordusu ağır zayiat vererek Banaz yönüne çekilmiştir. I.Ordu 57.Tümen 176.Piyade Alayı Komutanı Yarbay Mahzar(Büyükataman) Bey 29 Ağustos 1922 günü muharebe öncesinde 1.Tabura muharip ve gayri muharip 15 zabit, 450 nefer, 204 Rus silahı, 5 bomba tüfeği, 12 otomatik (ikisi bozuk), 4 makineli tüfek, 37000 Rus mermisi, 18000 otomatik mermisi, 15000 makineli tüfek mermisinin mevcut olduğunu bildirmektedir. Kaplangı dağındaki muharebelerde, Kolordu emrine verilen 4’üncü Tümen 30-31 Ağustos gecesi Kaplangı dağının en yüksek noktası olan 1432 rakımlı Dede Tepesi’ni ele geçirmiş, 30’uncu Alay ile 57’nci Hücum Taburu karşısından çekilen Yunanlar, Toptepe’de tutunmuş, bölgeye intikal eden bir diğer birlik olan 14’üncü Tümen 1432 rakımlı tepeden demiryoluna kadar olan kısmı, bölgenin güneyini de 57’nci Tümen almış, Yunan 1’inci Tümen birlikleri karışık bir şekilde Banaz ovasına çekilmiştir. Afyon’un güneyinde ve güneybatısında Süğlün köyünün kuzeyinden geçen, takriben Afyon ile Sinirköy arasında Toklu Sivrisi civarına kadar uzanan ikinci bir düşman tahkimat hattı vardır. Bu hat, Toklu Sivrisi’nde son bulur. Toklu Sivrisi’nde ki düşmanın yok edilmesi büyük taarruz için hayati bir önemdedir. Yunan Küçük Asya Ordusu’nun geri çekilme hattı Afyon-Banaz-Uşak istikametidir. Bu hattın üzerinde ki yola en hâkim yükseklik Toklu Sivrisi olmakla birlikte bitişiğinde yer alan Corum Dağı, Kaplangı Dağı da stratejik mevzilerdir. Yunan Küçük Asya Ordusu’nun ana savunma hatlarının kesişim noktasında Toklu Sivrisi vardır. Yunan Küçük Asya Ordusu Toklu Sivrisi-Kaplangı Dağı hattında tutunabilseydi bu hatta bir araya gelen birlikler daha önceden Toklu Sivrisine yerleştirilen ağır toplar yardımıyla yeniden bir cephe düzeni alabilecekti. Büyük Taarruzun başarısında en kritik taarruzlar bu alanda meydana gelmiştir. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 31 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar’dan yazdığı harp raporunda Kaplangı Muharebeleri’ni şöyle aktarmaktadır;
Bir taraftan Ahurdağ üzerinde düşman İkinci Fırkası tarafından tutulan Toklu Sivrisi mevzii mühimmesine bir kısım kuvvetimizle taarruz tevcih olundu. Muhtelif ve kanlı safahatı ihtiva eden bu muharebât esnasında topçularımız büyük bir faaliyet ve maharet ile düşmanı sıkıştırdı. Piyadelerimiz kısa ateş muharebelerini müteakip gündüz ve gece süngü hücumları ve bomba taarruzlarıyla düşman kıtaatının büyük karargâhlarına kadar içerilerine girdi.
Düşman hattı ricatleri üzerinde bulunan süvari fırkalarımız bir taraftan topçularını istimâl ederken diğer taraftan yalın kılıç düşman içerilerine saldırdı. Harb ve keşif tayyarelerimiz bomba ve makineli tüfekleriyle semadan hücum etti. Her taraftan yıldırım tesiri yapan bu savletler karşısında düşman ordusu kısm-ı küllîsi mağlup edilerek kıtaatı birbirine karışmış olduğu hâlde ikiye parçalandı. İki buçuk fırka kadarı münhezimen Dumlupınar istikametinden garba atıldı. Bunlar Toklu Sivrisi civarında henüz muharebe etmekte olan İkinci Düşman Fırkasına iltihak etti. Fakat bu istikamette takip ve taarruz eden kıtaatımız karşısında kâmilen ve bir defa daha ezilerek mağluben Uşak istikametine atıldı. Bu istikametteki kolordularımız bugün 31/8/38 sabahından beri İslâmköy, Ahadköy hattından Uşak üzerine yürümektedirler.
Kurtuluş Savaşı tarihi yazılırken Kaplangı Dağı Muharebesi'nden silik ifadelerle bahsedilmesi ve bu mevkide hayatını kaybeden şehitlerimizin hatırasını canlı tutmak adına bir şehitlik abidesi bulunmaması haksızlıktır. Bu haksızlığı ortadan kaldırmak ve şehitlerimize duyduğumuz saygının gereği üzere Başkomutanlık Meydan Muharebesi Milli Park Müdürlüğü ile yaptığımız yazışmalar neticesinde bu şehitliği meydana getirdik.Derneğimizin Banaz Temsilcileri Hüseyin Yalçın,Ramazan Taylan ve Hasan Reşit Şafak Bey'lerin üstün gayretini özellikle anmak isterim.
Tüm katılımcılara ve bilhassa Başkomutanlık Meydan Muharebesi Milli Park Müdür Vekili Sayın Serpil TAŞPINAR Hanım'a,Banaz Belediye Başkanımız Sayın Zafer Arpacı Bey'e,Banaz Dağcılık ve Doğa Sporları Grubu/BADAK Başkanı Sayın Süleyman Duman Bey'e,Cumhuriyet Halk Partisi Banaz Belediye Meclisi Üyesi Sayın Kürşat Kacargil Bey'e,Büyük Taarruz Bisiklet Turu Grubu Başkanı Emekli Albay Sayın Osman Kutlu Bey'e katkı ve katılımlarından dolayı Uşak Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına teşekkür ederim.