Gündem

Alp Arslan Dur “Uşak Medeniyetlerin Buluşma Noktası” Diyor

Gezgin ve araştırmacı Alp Aslan bu gezisinde Uşak’ta iki büyük medeniyetin buluşma noktasına gitti, görüntüledi ve yazdı.

Abone Ol

Araştırmacımız Dur, bu kez Frig ve Lidya medeniyetlerinin buluştuğu ve birbirini tamamladığı Eşme İlçesinde bulunan ‘Ölüler Şehri Mesotimolos Antik Kenti’ni sizler için kaleme aldı.

Alp Arslan Dur ile 3 bin yıllık yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Uşak’ta Antik Bir Sınır Hikâyesi: Mesotimolos’un Sessiz Tanıkları

Uşak’ın Eşme ilçesi Düzköy mevkiinde yer alan Mesotimolos Antik Kenti, Anadolu tarihinin en kritik temas noktalarından birine ev sahipliği yapıyor. Burası yalnızca bir yerleşim değil; Frigya ile Lidya’nın kültürel, siyasi ve sanatsal olarak kesiştiği bir sınır hattı. Bu nedenle bölgede ayakta kalan kaya yapıları, tek bir medeniyetle açıklanamayacak kadar zengin bir miras taşıyor.

İki Büyük Medeniyetin İzleri Aynı Kaya Yüzeyinde

Lidya’nın Mirası

Bölge, Antik Çağ kaynaklarında Lidya hâkimiyet alanı içinde görülür. Bu nedenle kaya oyma alanlarının genel yerleşim düzeni ve mezarlık geleneği Lidya kültürüyle ilişkilendirilir. Özellikle çok odalı mezar tipleri ve kaya içine açılan sade mekânlar, Lidya döneminin devam eden uygulamalarını hatırlatır.

Frigya’nın Estetik Dokunuşu

Ancak fotoğrafta görülen üçgen alınlıklı (frontonlu) cepheler, doğrudan Frig kaya mimarisinin imzasıdır.

Frigler bu formu:ahşap megaron geleneğini kayaya aktarmak için, ana tanrıça kültünü simgeleyen anıtsal cephelerde, sade fakat etkileyici bir geometrik düzenle kullandı.

Mesotimolos’taki cephelerde görülen bu mimari yaklaşım, Frig sanatının bölgeye nüfuz ettiğini açıkça gösteriyor.

Sınırda Bir Kültürel Harman

Mesotimolos’un asıl özelliği, iki medeniyetin birbirine karşı değil, birbirini dönüştürerek var olduğu bir sınır bölgesi olmasıdır.

Bu nedenle burada:Lidya gömme geleneği, Frig mimarisi, Roma ve sonrasında Bizans’ın yeniden kullanım izleri aynı kaya kütlesi üzerinde katman katman görülebiliyor.

Bu yapıların bazıları ilk olarak Frig estetiğiyle biçimlendi; daha sonra Lidyalılar tarafından mezar-yerleşim olarak kullanıldı ve Roma–Bizans dönemlerinde hücrelere, barınaklara, sığınaklara dönüştürüldü. İşte bu yüzden Mesotimolos, Anadolu’nun kültürel sürekliliğini en iyi gösteren örneklerden biri.

Sonuç: Bir Coğrafya, Üç Bin Yıllık Ortak Hafıza

Mesotimolos’u “Frig mi Lidya mı?” diye ayırmak, buranın tarihsel önemini eksiltir. Aksine bu bölge, kültürlerin birbirinden beslendiği, sınırın bir uçurum değil bir geçiş hattı olduğu bir arkeolojik laboratuvar niteliğinde.

Bu kayalar yalnızca birer mezar değil; üç bin yıldır aynı yamaca tutunan kültürel etkileşimin sessiz tanıklarıdır.