Uşak araştırmalarıyla tanıdığımız Sevgili Ömer Aşçı, Uşakların gönlünde hiçbir zaman yaşlanmayacak olan bu delikanlınınfaaliyete geçişinin 99. Yıldönümünde yine değişk bir araştırmaya imza atmış. İşte Aşçı’nın araştırması:
Beyaz Altın Şeker'in tarihi ve Uşak
Endülüs Emevi Devleti'nin kurulduğu 8.asırda Kuzey Afrika ve İspanya şeker kamışıyla tanışmıştı. Endülüslü arap üreticiler şeker üretim tekniklerini büyük ölçekli sanayiye dönüştürdüler; ilk büyük ölçekli şeker imalathanelerini, rafinerilerini, fabrikalarını ve üretim alanlarını oluşturdular.
Endülüs Devleti yıkıldıktan sonra 15. yüzyılda İspanya ve Portekiz geliri yüksek bir bitki olması dolayısıyla şeker kamışı yetiştirebilecekleri yeni yerler aramaya koyuldular.
Brezilya, Meksika, Küba ve Batı Hint Adaları'nda kamış tarımı yapmaya başladılar. Şeker üretimi tamamıyla ihracata yönelik olarak yapılıyordu ve yerli halkın tamamı kamış tarımı amacıyla istihdam edildi.
Amerika'nın keşfinden sadece 28 yıl sonra 1520 yılında, Antillerin bir adası olan St. Thomas’ta 60’tan fazla şeker fabrikası kuruldu. 1540 yılında Brezilya'nın güneyinde bulunan Santa Catarina Adası'nda şeker fabrikası sayısı 800'ü, Latin Amerika'nın kuzey kıyılarında yer alan ve şimdiki Guyana'nın içinde kalan Demarara ve doğusundaki Surinam'daki fabrika sayısı ise 2 bini bulmuştu.
1550 yılına kadar küçük ölçekli fabrika sayısı 3 bini bulmuştu.Sanayi gelişip daha fazla işçiye ihtiyaç duyulunca tarlalarda çalıştırılmak üzere Afrika'dan köleler getirildi.
Bu yönüyle şeker aynı zamanda kölelik sisteminin de ortaya çıkmasına neden oldu. Köle işçiliği üretim maliyetlerinin düşmesini ve fiyatların Doğu'dan ithal edilen kamış şekeri fiyatlarının çok daha altında oluşmasını sağladı. Şeker tarımı öylesine kazanç getiriyordu ki, insanlar şekere "beyaz altın" adını taktılar. Şeker kamışı tarlası olanlara da altın tarlası varmış gözüyle bakılmaya başlandı.
Avrupa şeker kamışıyla tanışmadan önce diğer ülkelerde olduğu gibi tatlandırıcı olarak bal kullanıyordu. İkliminden dolayı Avrupa'da şeker kamışı yetiştirilemiyordu. Alman kimyacı Andreas Sigismund Marggraf 1747'de şeker pancarının şeker içerdiği keşfetti.
Bu dönemde İngiliz Donanması, Fransa'nın başta kamış şekeri olmak üzere mal ithalatını önlemek amacıyla limanlarını ablukaya aldı. Böylelikle Avrupa kıtasına şeker girişi durdu. Bu andan itibaren kamış şekerinin yerini alması amacıyla Avrupa'da şeker pancarı tarımı çok hızlı bir şekilde yayılmaya başladı.
Avrupa'nın ikliminde son derece iyi yetiştiği görülür görülmez pancar şekeri kamış şekerine rakip olmaya başladı ve 1880'lerde Avrupa'da pancar, şekerin ana hammaddesi durumuna geldi. Günümüzde Almanya, Fransa, Polonya, İspanya ve İtalya dünyanın en önemli pancar şekeri üretici ülkeleri arasında yer almaktadır.
Avrupa'da şeker pancarı tarımı hızla yayılırken İngiltere'nin şeker pancarına olan ilgisi Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) esnasında başladı. Savaşta Alman denizaltıları ticaret gemilerini batırmaya başlayınca İngiltere'nin kamış şekeri temini hızlı bir düşüş gösterdi. İngiliz hükümeti çiftçileri şeker pancarı yetiştirmeleri için teşvik etti.
O tarihten beri İngiltere şeker ihtiyacının önemli bölümünü pancardan üretmektedir ve dünyanın en büyük pancar şekeri üreticilerindendir. 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra pancar şekeri sanayinin geliştiği Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan, Rusya, Belçika ve Hollanda'dan sonra 1876 yılında Romanya'da, 1880 yılında İsveç ve Danimarka'da, 1898 yılında ise Bulgaristan ve İspanya'da ilk şeker fabrikaları kuruldu. Osmanlı Devleti'nin şeker ithalatı İran ve Hindistan'dan gelen şeker kamışından üretilen şekerdi.
Yüksek fiyatından dolayı lüks tüketim olarak görülüyordu. Osmanlı İmparatorluğunda da şeker pancarı tarımına girişmek ve şeker sanayi kurmak yönünde girişimlerde
bulunulmuş Bu amaçla İstanbul, Trakya ve İzmir yörelerinde şeker fabrikası kurmak için imtiyazlar alınmış olduğu, ancak gerek tarım
gerekse endüstri alanındaki bilgi noksanlıkları ve kapitülasyonlar nedeniyle bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı bildirilmektedir.
Halı ticareti dolayısıyla 1906-1907 yıllarında Uşaklı halı tüccarlarından Hacıgedikzade Ahmet Efendi, Celepzade Abdullah Bey ve komisyoncu Gülbenkyan Uşak’a şekerpancarı tohumlarını ilk getiren girişimcilerdir. Celepzade Abdullah Bey yurtdışından getirdiği pancar tohumlarını Uşak Köylüsüne dağıtmıştır.O güne kadar yağhane işleten Nuri Bey 1907 yılında Celepzade Abdullah Bey’in getirdiği pancardan üretip onları katma değerli üre-
timle elde ettiği şeker, köpüklü helva ve pekmez ile şekeri geliştirmiştir.
1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde şeker temininde yaşanan güçlükler ve ithalat bağımlılığına son vermek için Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye’de şeker üretimi ve şeker sanayinin gelişimi ile ilgili çok ciddi adımlar atılmıştır.
17 Şubat- 4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenen İktisat Kongresi’nde ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin çeşitli kararlar alınmış ve bu kararlar arasında şeker pancarı üretimi ve şeker sanayisine yer verilmiştir.
İzmir İktisat Kongresi’nde şeker tarımına ilişkin olarak 16. maddede Atatürk, “Memleketimizde pancar yetiştirilerek, şeker fabrikaları tesis ve ziraatte münavebe usulünün tevsii ve bu suretle hayvanatımızın ve hububatımızın ıslah ve çoğaltılması gerekmektedir.”demiş ve “Memleketimizin her müsait mıntıkasında şeker ihtiyacının temini mühim hedeflerimiz arasında tanınmalıdır.” sözleriyle şeker üretiminin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Takiben Uşak Kazasında Şeker Fabrikası kurmak amacıyla Uşak eşrafından Mehmet Hacım başkanlığında 19 Nisan 1923’te 600.000 TL sermayeli Uşak Terakkî-i Ziraat Türk Anonim Şirketi kurulur.'’Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş.’' 6.11.1925 tarihinde ilk Şeker Fabrikasının temelini atmıştır.
Kurtuluş Savaşı sonrası istifa ederek ticarete atılan ve yurtdışından ithal ettiği şeker ile şeker kralı olarak tanınan Topçu Yüzbaşı Mehmet Hayri İpar harekete geçmiştir. 5 Nisan 1925'te 601 sayılı Şeker Fabrikalarına Bahşolunan İmtiyazat ve Muafiyat Hakkında Kanunla şeker fabrikası kurmak için hükümetten izin şartı getirilmiştir. Uşak’ta Şeker Fabrikası kurma çalışmaları devam ederken Şeker Kralı Mehmet Hayri İpar'ın başını çektiği bir kadro tarafından ve bazı milli bankaların iştiraki ile 14.6.1925 tarihinde 500.000 TL sermayeli, “İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları T.A.Ş.” kuruldu. İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları T.A.Ş. Türkiye'nin Kırklareli ilinin Alpullu kasabasında 25 Aralık 1925 tarihinde bir şeker fabrikası temel inşaatına başlamıştır.
Temel atma tarihine göre Türkiye'nin ilk şeker fabrikası Uşak Şeker Fabrikasıdır. Açılış tarihine bakılırsa Türkiye'nin ikinci şeker fabrikasıdır.
Uşak Şeker Fabrikası;
Türkiye'nin ilk yabancı ortaklı fabrikası
Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sonrası temeli atılan ilk fabrikası
Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan ilk çok ortaklı şirketi gibi özelliklere sahiptir.
Fotoğrafta açlış kurdelasını kesen ve veciz bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Mustafa Rahmi Köken beyle törene katılan millet vekilleri Banka temsilcileri,Valiler ve üst düzey devlet ricali bulunmaktadır.