Türk-İş’e bağlı sendikaların Uşak’ta buluna şubelere kayıtlı üyeleri, Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek geçim sıkıntılarını dile getirdi ve toplu sözleşme görüşmelerini de ‘toplu oyalama’ olarak tanımladı.
Açıklamayı okuyan Türk İş Uşak İl Temsilcisi ve Çimse İş Uşak Şube Başkanı Ali Murat Yalçındağ hükümete seslenerek; “Artık yeter, sabrımız taştı!” ifadelerini kullandı.
MÜCADELEMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
Sözlerine ““Artık Yeter, Sabrımız Taştı” diyerek başlayan Yalçındağ, ”Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik dedi.
Yalçındağ, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk. Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: “Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir.
Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz. Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır.
Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Neden mi üzüldük. Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca ‘Neden üzüldün?’ diye sormuş. Ağaç demiş ki! ‘Senin bana yaptığına değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm.’ demiş.
Bizi yönetenlere söylüyoruz; Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz …Siz bunu unuttunuz bunu! Biz ona üzüldük. Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz.
BİZ EMEKÇİYİZ! BİZ İŞÇİYİZ! BİZ KÖLE DEĞİLİZ!
Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor. Taleplerimiz duyulana kadar, Haklarımız teslim edilene kadar, Emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız!
GEÇİNEMİYORUZ. ZORDAYIZ EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV!
Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi, .Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor.
MUTFAKTA YANGIN VAR AMA TÜİK HÂLÂ “GÜZEL HAVALARDAN” BAHSEDİYOR!
Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz.
Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir ne de gizleyebilir. Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK’in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor.
Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK’in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın.
Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27’si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez. Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz!
ÇIKIP BİR SOKAĞA BAKIN, ÇARŞIYA PAZARA BAKIN
Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz!
Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz! Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız! Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız.”
Oldukça çok sayıda işçinin katıldığı basın açıklaması, geniş güvenlik önlemleri içerisinde olaysız bir şekilde sona erdi.