Çünkü, susuz kalıyoruz, yıkanamıyoruz, taharet alamıyoruz. Bu gidişle ölümüz dirimiz kokacak. Mikroptan başta bebelerimiz sonra biz kırılacağız. Pek yakında bu aşağıda fotoğrafını gördüğünüz arkadaşa benzeyeceğiz.
Gelelim su savaşlarındaki siyasetçilerin rolünü irdelemeye: Bir önceki araştırmamızda hangi partiden olursa olsun; Uşak’ın ilgisizlik ve vizyonsuzluk” yüzünden susuz bıraktığını anlatmaya çalışmış, bu sorunda CHP’li Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın rolünü sorgulamıştık.
Şimdi gelelim AK Parti kanadına: Onlar da 23 yıldır hükümet oldukları ve bu süreçte partilerinden 3 kez Uşak belediye başkanı seçildiği halde sorumluluk almak yerine suçu belediyeyi kaptırdıkları CHP’li Özkan Yalım’a atarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyorlar.
Kusura bakmayın beyler ama bu işte suçun büyüğü sizde. 23 yıldır kuru laftan başka bu soruna çözüm üretemediniz. Yok öyle suçu başkasına yıkmak. Son başkanınız Mehmet Çakın, bu sorunu gündeme getirdiğinde dediniz ki;
“Baybulan ve Darı derelerinden su getireceğiz”
Baltalı göletinden su transfer edeceğiz.
Sorkun Barajından su getireceğiz
Böylece Uşak’ın su sorununu aynı anda yürütülen bu üç projeyle çözeceğiz. Uşak uzun yıllar su sıkıntısı çekmeyecek.”
Ne oldu? Yıllardır neden bu projeler hayata geçmedi? Yıllardır gevelenen Dikendere barajı, Kocakaya barajı gibi hiç hayata geçmeyen su kaynaklarından bahsetmiyorum bile.
Sahi Uşak’a 2 adet yeraltı barajı yapılacaktı. Onlar ne oldu? Hadi onları da geçtik. Yıllardır Yavı deresindeki belediyenin evsel atık su arıtma ünitelerinin kapasitelerini de artırmayıp, doğada tertemiz akan suların lağım suya dönüşmesine de engel olmadınız.
AK Parti olarak şöyle ağzınızı doldura doldura, “Arkadaş, Uşak’ın suyunu en çok tüketen madenlerdir. Ben, AK Parti olarak madenlere karşıyım. Murat Dağı’nda bir kuru dala bile dokundurtmam.” dediğinizi hiç duymadık.
AK Partili, CHP’li bırakın birbirinizi karalamayı. Kafa kafaya verip Uşaklının su sorununa çare bulun. Sonra Uşaklı olarak her taharet alışımızda ölmüşlerinize rahmet okutmayın bize.
Yazımın ilk bölümünü paylaşan Sarayaltı Muhtarı Cemil Cevher can kardeşim de araştırmamın ilk bölümünü okuyunca kendi paylaşımını bana göndermiş. 2020 yılında kendisi Uşak Kent Konseyi başkanıyken bizleri toplamış Uşak’ın gelecekte yani bugün yaşadığı susuzluk sorununa hep birlikte çare aramışız.
Demem o ki; biz bugün yaşanan sıkıntıyı 5 yıl önce görmüşüz. Bizi yöneten siyasetçiler görememiş.
Naçizane fikrim: siyasilerin birbirini karalamaktan ve laf yetiştirmekten Uşak’ın susuzluk problemine çözüm bulacakları yok. O vakit Uşak Valisi sayın Dr. Naci Aktaş, arabulucu olarak devreye girsin ve Uşak’ın en büyük mülkü amir olarak çözüm üretmelerini sağlasın.
O da olmazsa, büyük sanatçı merhum Kemal Sunal’ın “Üç kağıtçı” filmindeki Arif Efendi gibi bir tip bulalım ve arkasında yağmur duasına çıkalım. Belki yağmur yağdırır da derdimize derman olur.
