Tarihi kayıtlarda Şükraniye köyünün kurucusu olarak gösterilen Komutan İbrahim Kethüda'nın torunu Ömer Kahya, yaptığı araştırmada yüzlerce yıldır köylülerin ‘dede’ diyerek tanıdığı ve kabrinin bulunduğu tepeye “Dede Tepesi” adını verdiği zatın kim olduğuna dair önemli ip uçlarına ulaştı.

Dedecesme

Kahya, köyü olan Şükraniye hakkında https://www.yesilsivasligazetesi.com/ İnternet Haber Sitesine şu bilgileri verdi:

“Köyümüzün bulunduğu bölge, ovalık ve tarıma elverişli toprakları ile tarihin her devrinde toplulukların yaşadığı ve çekiciliğini kaybetmemiş bir yerdir. Köyümüzde bulunan Höyükten, buralarda Frigler ve Lidyalıların yaşadıklarını anlayabiliriz. Zira bu Höyüğün anlamı; burada yaşayan devrin krallarından birinin bir çok kişi tarafından yapılan mezarı anlamındadır. Araştırıldığında burada yaşayan bir çok medeniyet ortaya çıkacaktır. Muhakkak, ama araştırılıp ta bulunan en eski yerleşim olarak; Heldelberg üniversitesinden Prof. Pater Lampe ve ekibi tarafından bulunan TYMİON kentidir. Bu kent köyümüzün olduğu yerde kurulu ve büyük bir kilise yapısı etrafında büyümüş bir yerleşim yeriydi .M.S. 550 yılları civarında kentin Romalılar tarafından ortadan kaldırıldığını bu ekibin araştırmalarından anlıyoruz. Bu kent ortadan kalktıktan sonrada burada yerleşimler devam etmiştir. Hatta kendini tehlikelerden korumak isteyen halk, binlerce sene önce şimdi hala mevcut olan yer altı tünellerini inşa etmişlerdir. Bu tüneller köyü bir uçtan bir uca dolaşır.

Dedecesme 12 (1)

Nihayet 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu hızla Türkleşip Müslümanlığa geçtikçe, Selçuklular ile Bizanslılar arasında bu bölgeler sınır konuma gelmiştir. Bizim köy ve civarının 1100 veya 1200 yılları arasında kesin olarak Türk toprağı olmasından sonra, Hacım Sultan Hz. gibi bir alim ve veli olan ama ismini ne yazık ki bilmediğimiz halk arasında Dede diye bilinen Mübarek Zat' da Orta Asya dan yola çıkıp bizim köye gelmiş ve burada itaat altına alınan Rumlara İslam’ı anlatıp onlar arasında yayılmasına vesile olmuştur. Mezarı büyük ihtimalle tepe deki büyük ağaç yada höyüğün olduğu yerde bulunacak ki o mevkiye Dede denir. Köyün olduğu bölge fetih olunduktan sonra buraya yerleşen Müslümanlar kalın duvarlı Kilise yıkığından yola çıkarak bu köye KALINKİLİSE adını vermişlerdir.

Dedecesme 12

Köyümüze ait Osmanlı dönemindeki en eski bilgiye, Kanuni zamanında tutulan yıllık defterlerde rastlıyoruz.1560 lı yıllarda Kalınkilise köyü nün nüfusu 380 civarıydı ve etraf köylere göre zengin bir köydü. Çünkü o dönem belgeler incelendiğinde komşu köylere göre en yüksek vergiyi veren köy durumundaydı. Yine 17.yy da Anadolu Beylerbeyi ne bağlı komutan olan İbrahim Kethüda'ya hizmetlerinden dolayı Kalınkilise ve çevresi Padişah tarafından İhsan olunmuştu.

Kalınkilise adı,1911 de Sultan Reşat zamanında ŞÜKRANİYE olarak değiştirilmiştir. Bunun sebebi ise İktidardaki İttihat ve Terakkicilerin Turan düşünce ve ideallerinden kaynaklandığını tahmin etmek zor olmasa gerekir.”

Dederesim

DEDE DİYE BİLİNEN ZAT KİMDİR?

Köylülerin yüzyıllardır dede diye bildiği zat hakkında yaptğı araştırmalar hakkında açıklama yapan Kahya, “Burada bulunan ve Bizans döneminden kalm bir çeşme var. Çeşme üzerinde bulunan işaretler, ‘dede’ diye bildiğimiz kişinin bir Türk askeri komutanı olduğu yolunda bize kuvvetli işaretler veriyor.

Tabi bunu konunun uzmanı tarihçilerin incelemesinde yarar var.” dedi.

Uşak’ta korkunç kaza sağ girdi ölü çıktı
Uşak’ta korkunç kaza sağ girdi ölü çıktı
İçeriği Görüntüle

Muhabir: SALİH KILINÇ