26 Aralık 1923

24 Temmuz 1923 günü İsviçre'nin Lozan şehrinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan ve Romanya Hükümetlerinin delegeleri arasında Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Lozan Barış Antlaşması gereği alınan genel af kararı gereği Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri 1 Ağustos 1914 tarihinden sonra ve 20 Kasım 1922 tarihinden önce işlenmiş ve ceza gerektirir bütün eylemler için genel af ilan etmeyi yükümlenirler” şeklinde idi. Ama istisnai bir hüküm ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne, Kurtuluş Savaşı esnasında İtilaf Kuvvetleri ve İstanbul Hükümetiyle işbirliği yapmış yüz elli kişiyi af kanunu kapsamı dışında tutma, bunların Türkiye’de bulunmasını, Türkiye’ye girmesini yasaklama hakkı tanıyordu. TBMM tarafından 26 Aralık 1923 günü Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk genel af yasası kabul edilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın ardından barış ve huzur ortamının yaratılması amaçlayan bu kanunla birlikte bir kısım adi cürümler affa uğramaktadır. Ancak Lozan Barış Anlaşması’nda bir protokolle vatan haini olarak belirlenen ve tarihe “yüz ellilikler” olarak geçen 150 kişinin aftan yararlanamayacakları açıkça belirtilmiştir. 150'likler listesinde yer alan 150 kişiden, o tarihte Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde bulunanların sayısı 60 dolayındadır. Geri kalanları, bu karardan çok daha önce, 1922 yılında muhtelif devletlere sığınarak soluğu yurt dışında almışlardır. “150’likler Listesi ”nde yer alan iki Uşaklı isim şöyle zikredilmektedir ;

Lozan Muahedesi mucibince ilân olunacak affı umumiden hariç tutulacak 150 kişilik liste üzerinde müzakerat

• Uşaklı Madanoğlu Mustafa

• Uşak Belediye Reisi Hulusi

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 150 kişilik listenin müzakere edildiği toplantıda Uşaklı Madanoğlu Mustafa hakkındaki tetkikler şöyledir;

Riyaseti Celile’ye

Bütün harekâtı milliye esnasında Yunanlılarla teşriki mesai ederek bir çok hanümanların sönmesine sebebiyet veren Eşme'nin ihrakiyle Uşak'ın iskatına bais olan ve ahvali hakkında mukaddema biddefeat Müdafaai Milliye Vekili Kâzım Paşa Hazretlerine beyanı malûmat edilen Eşme'nin Garanköy Karyesinden Hacı Maden Oğlu Mustafa ve mahdumu Nuri'nin affı umumiden istifade ettirilerek elyevm mevkuf bulunduğu Kule hapishanesinden tahliyesini Kütahya ve Saruhan havalisi asayişini ehemmiyetle ithal edeceğinden merkumasın 150 kişilik listesine ithalini teklif ederiz.

Saruhan Mebusu Reşat Ethem

Saruhan Mebusu Kemal

Saruhan Mebusu Abidin Ali

Saruhan Mebusu Reşat Bey; Efendiler, bu gün bilmem kaçıncı defa olmak üzere yine daireyi intibahiyemden bir mektup aldım. Arkadaşlarıma da gelmiştir. Esme kazasının Garaplar karyesinden Mavan oğlu Mustafa. Bu adam İzmir'in işgali gününden beri Yunanlılara rehberlik etmiştir. Uşak'ın sukutuna sebep olmuştur. Onlara yardım etmiştir. Elyevm Kula Hapishanesinde mevkuftur. Bu adam mütegallibedendir. Maatteessüf Divanı Harpçe şimdiye kadar mahkûm edilmemiştir. Çünkü bir taraftan mütemadiyen para yedirmektedir. Ağniyadır. Bu adamı zannediyorum Kütahya Mebusu arkadaşım da tanıyacaktır.

Kütahya Mebusu Ragıp(Soysal)Bey; Evet, bendeniz de biliyorum. Çok şeni bir adamdır.

(…)Giresun Mebusu Hacim Muhittin(Çarıklı)Bey; Ben de biliyorum. Şimdi anlatacağım.(…)Arkadaşlar; Reşat Beyin Heyeti Celile’ye arz ettiği Mavan oğlunu ben şahsen tanırım. Yunan işgali zamanında filhakika bu lain şahsiyetin bu memleket aleyhine ve Yunanlılar lehine yapmadığı şenaat ve cinayet kalmamıştır. Yalnız bu memlekette bir dakika yaşatılması caiz olmayan bir şahsiyettir.

Saruhan Mebusu Reşat Bey; Bu adamın 150 kişilik listeye ithalini bendeniz de istirham ederim.(…)

Dâhiliye Vekili Kütahya Mebusu Ahmet Ferit Bey; Efendi bazı isimlerden bahis buyurdular. Bu isimlerin bazısı 1922 Teşrinisanisinden sonra Yunanistan, Yunan ordusundan maaş almak, yahut Yunan Hükümetinin bazı hidematında bulunmak itibariyle tabiiyeti ecnebiyeyi kabul ettikleri cihetle tabiiyetten ıskatları kabil olan adamlara aittir. Binaenaleyh defterde bulunanların ya bazıları henüz mevkufturlar. Veyahut tabiiyeti ecnebiye ye girmemiş Avrupa'nın muhtelif yerlerinde bulunmaktadır. Bu suretle oraya koyabilmek için diğerlerini iskât defteri diye tabiiyetten iskât etmek üzere yüz kişilik, 150 kişilik bir defter yapıyoruz. Bu 150 kişilik defterden başka afivle alâkası yoktur diye diğer bir defter yapıyoruz. Doğrudan doğruya Tabiiyet Kanunumuzla teması olanları ihtiva etmek üzere bu şeyi yapıyoruz. Meselâ Köylü gazetesi sahibi Refet, İzmir Belediye Reisi Hacı Hasan Paşa gibi adamlar tabiiyetten iskât edilebileceklerdir. Eğer öteye korsak tabiiyet defterinden çıkaracağız. Binaenaleyh tabiiyetten iskât defterine koymayı Heyeti Vekile münasip görmüştür. Bir de Mavan oğlu Mustafa'dan...

Kütahya Mebusu Ragıp Bey; Uşak Belediye Reisi Hulusi'yi göremedim.

Kütahya Mebusu Ahmet Ferit Bey ;Yazalım.

Uşak’ın domuzları ve dilberleri bizi zelzeleden korur mu? Uşak’ın domuzları ve dilberleri bizi zelzeleden korur mu?

Kütahya Mebusu Ragıp Bey; Meselâ, süllüler, sülükler giriyor da, Uşak Belediye Reisi Hulusi'yi göremedim, o girmiyor. Bu nasıl olur? Heyeti Celile’ce malûmdur.

Kütahya Mebusu Ahmet Ferit Bey ; (…)Efendim; celseyi hafiyeden celseyi aleniye ye geçilmesini (kabul edenler lütfen el kaldırsın... Aksini reye koyuyorum... Kabul edilmiştir efendim.

Kaynak:İlhami SOYSAL,150'likler,Gür Yayınları,İstanbul,1985,s.112;Bkz.T.B.M.M.Gizli Celse Zabıtları,16 Nisan 1340

Muhabir: SALİH KILINÇ