Hafta sonu yangınlarla boğuşan Hanoğlu ve Ketenlik köyleri arasında kalan bölgede meydana gelen tahribatı YSG haber ekibi olay yerine giderek görüntüledi. Ketenlik köyünün yemyeşil büyüleyen doğası, yangın sonrasında siyaha büründü.

Yangın Sıvaslı

Yangından hem kendi canlarını hem de mallarını kurtarmak için savaş veren köy sakinleri ile görüştük. Yangının ardından köyde hasar tespit çalışmaları yapılırken, bir yandan zarar gören kullanılamayacak durumda olan evler dozer yardımıyla yıkılıyor. Evleri zarar gören aileler için Uşak İl Özel İdaresi’nden gelen konteynerler kuruluyor.

Özelidare3 (1)-1

Ketenlik köyü sakini Erdoğan Başkan, yangında yaşadıklarını YSG muhabirine anlattı.

Erdoğan Başkan

İlk yangın çıktığında Teke Mahallesi’nde olduğunu söyleyen Başkan, “Ketenlikten buraya ateşin gelmesi 15 dakika sürmedi. Köyün hali kapkara, perişan bir durumda. Bütün çevreden gelen yardım ekipleri ve köy halkı olarak toplandık, söndürmeye çalıştık ama 3-4 tane ev bu şekilde yandı. Benim kendime ait zarar gören bir şeyim yok. İtfaiyeler, kepçeler hepsi aynı anda alevleri önledi. Bizde bir sıkıntı yok ama 3 komşumuzun evleri ve besihaneleri yandı, mağdur durumdalar. Destekte bir sıkıntı yok, geliyor. 4 gündür yangın olduğundan bu yana AFAD olsun, askeriyesi olsun, özel idare olsun hepsi geliyor. Her taraftan komşu illerden, köylerden tankeri olan, traktörü olan herkes sağ olsunlar yardım ettiler. Onların sayesinde söndürdük.

Dozer

Uşak’ta 31 Temmuz Perşembe akaryakıt fiyatları
Uşak’ta 31 Temmuz Perşembe akaryakıt fiyatları
İçeriği Görüntüle

“Canlarından başka bir şeyi kurtulmadı”

Arkamızdaki yıkılan bu ev Nasip Vural’a ait. Babası Ziya Vural’ın da evi ve besihanesi yandı. Onların canından başka bir şeyi kurtulmadı. Zarar gören hayvanlar da var. Celal Vural’ın koyunları, tavukları yandı, besihanesi yandı. Oğlunun evinin 2’nci katı yandı. Konteynerler evleri yanan köylülerimiz için geldi. AFAD ekipleri hayvanlarımız için gelen geçici çadırlar şu anda kuruyor. Ketenlik köyü olarak şu anda en büyük sıkıntıyı su temininde çekiyoruz. Köyün suyu yeterli gelmiyor. Başka bir ihtiyacımız yok. Yardım edenlerden Allah razı olsun” dedi.

“Gördüğünüz yıkılan bu ev bizim alın terimiz”

Hem oğlunun hem de kendisinin evi yanan Ziya Vural, “Yangın çıktığında biz Ketenlik’e yardıma gittik. O an burasının yandığını görünce motorumuzla hemen geri geldik. Evin etrafını komple sürdük ama biz yangının önüne geçemedik, yandı. Hakkından gelemedik. Her 2 taraf da yandı. Devletimiz geldi. Yardım etmek için, bizler için uğraşıyor. Evim yerle bir oldu. Kullanılamaz halde. 1 tane koyunum ve eşeğim vardı onlar telef oldu” dedi.

1 hafta sonraki düğüne yangının alevi düştü

Hafta sonu oğlunun muradını görecek olan Vural, “Allah nasip ederse 1 hafta sonra düğünümüz var. Düğün için her şeyi yapmıştım ama çoğu da yandı gitti. Şimdi yapacak bir şey yok. Her şey gitti. Başka bir şeyimiz yok. Şu anda yanan evimizin enkazını kaldırıyorlar. Oğlum ve benim için 2 adet konteyner geldi. Yıkılan bu ev bizim alın terimiz. Allah tarafından gelen bir şeyin önüne geçemedik. Tüm halkımız ve devletimiz yardım etmek için uğraşıyor. Elinden geleni yapıyor. Allah’a çok şükür her şeyi devletimiz karşılamak için uğraşıyor. Valimiz de geldi, bizimle görüştü, tanıştı. Vali Bey, ‘Biz elimizden gelen yardımı yapmak için uğraşırız dedi. Ne oluyorsa yapacağız’” ifadelerini kullandı.

Acı acı çalan telefon: “Baba yangın evlere geliyor”

76 yaşındaki köy sakini Hüseyin Çambel, “Yangın olduğunda biz evdeydik. İlk gün söndü diye bırakıldı. 2’nci gün oğlum Muhammet tankeri takarak motorla gitti. Muhtar ile birlikte yangını söndürmeye çalışıyorlar, söndüremiyorlar. Telefon etti, baba geliyor evler gidecek diye o da geldi. Anons yaptılar evler boşaltmamamız için. Hayvanlarımızı çıkardık, kendimiz de çıktık. Bizim evimiz çok şükür kurtuldu. Ama bahçelerimizdeki elektrik sayaçları yandı. Şimdi bize acil olarak o lazım. Hayvanlarımız için de yonca ve darı lazım. Hayvanlarımızı çıkardık zarar görmedi” dedi.

Cefakar anne: “Onlar yanarken ben nereye, nasıl gideyim?”

Hüseyin amcanın eşi Hasibe teyze, “Çok korktuk. Dün sabaha kadar uyumadık belki tekrar yangın olur diye. Nöbet tuttuk. Oğlumun büyükbaş hayvanları var. Hayvanları çıkarıp kaçırayım yangından derken ellerim kollarım morardı. Jandarmalar illa biz sizi götürelim dedi. Nereye götüreceksin beni? Benim çocuğum burada, hayvanları burada. Onlar yanarken ben nereye, nasıl gideyim? Gitmedik çok yalvardılar sağ olsunlar ama biz gitmedik. 1 dönümlük yere götürdük hayvanları başını bekledik akşama kadar” dedi.

Muhabir: Ece Yıldırım