Bugün Uşak'ta Tuğçe Kandemir sahne alacak
Bugün Uşak'ta Tuğçe Kandemir sahne alacak
İçeriği Görüntüle

TRT Türk Halk Müziği repertuarına bakıldığında adına en çok türkü yakılan zeybeklerden biri “İnce Mehmet Efe ve Uşak bağlantısını anlatmadan olayların yaşandığı döneme bir bakalım

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa ve İcra Vekilleri Heyeti/Bakanlar Kurulu'nun 8 Kasım 1920 tarihli kararıyla Batı Cephesinde Kuvayi Milliye Müfrezeleri ‘nin düzenli orduya dönüştürülmesi emredilmiştir. Batı Cephesi Kumandanlığı ‘na İsmet (İnönü) ve Güney Cephesi Kumandanlığı ‘na Refet (Bele) getirilerek ikiye ayrılmıştır. Cenup/Güney Cephesi Kumandanı Albay Refet Bey, bölgenin en büyük milis gücünü oluşturan Demirci Mehmet Efe'ye bağlı Burdur Milli Alay (Çelikalay)'ı 22 Kasım 1920 günü lağvederek birliklerini 57.Alay'a sevk etmiştir. Ve Albay Refet (Bele) Bey, 23 Kasım 1920 günü Demirci Mehmet Efe'nin kendine bağlı üç yüz mevcutlu Atlı Takip Kuvvetleri Komutanı olmasını emretmiştir. Demirci Mehmet Efe bu emri önce uygun görse de bir gün sonra (24 Kasım 1920) caymıştır. Uşak Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Başkanı İbrahim Kazım (Tahtakılıç) Bey, Alaşehir Kongresi Başkan Yardımcısı olarak Uşak Kazasının işgal edildiği güne kadar Kuvayi Milliye’nin batı cephesi birliklerinin lojistik ihtiyaçlarını karşılamakta en etkili kişi olması hasebiyle büyük itibar görmektedir. Uşak Kazasının Yunan Küçük Asya Ordusu tarafından 29 Ağustos 1920 günü işgal edilmesiyle Burdur’a geçmiştir. Demirci Mehmet Efe’yi bu karardan caydıranın Uşaklı İbrahim Kazım( Tahtakılıç) Bey olduğu iddiası Mustafa Kemal Paşa tarafından Nutuk isimli hatıratında şöyle ifade Bey olduğu iddiası Mustafa Kemal Paşa tarafından Nutuk isimli hatıratında şöyle ifade edilmiştir ;

“…Özellikle Burdur'da, ortadan kaldırılan Heyeti Milliye üyelerinden bazıları, özellikle Uşaklı İbrahim Bey, Burdur'dan Isparta’ya gelerek Demirci'yi ayarttılar. Tüm telkinlere rağmen Demirci, " Kızanlarım razı olmuyor, Hükümete inan olmaz bir oyuna düşürürler diyorlar, gitmek istemiyorlar ben nasıl giderim." diye cevap veriyordu.”

Bu sırada Aydın Kuvayı Seyyare Kumandanı Demirci Mehmet Efe üzerine gidilmesi ihtimali üzerine Süvari Liva Komutanı Fahrettin (Altay) Bey Dinar’a gönderilmiştir. Güney Cephesi Müftüsü Eşme Kuvayi Milliye Komutanı Ahmet Nazif (Yılmaz)Efendi Albay Fahrettin (Altay) Bey ile Dinar’da görüşmüştür. Demirci Mehmet Efe bağlısı Buhurcu Koca İbrahim Efe’nin zararsız olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Güney Cephesi Müftüsü Ahmet Nazif (Yılmaz)Efendi’nin yardımcısı Burdur ili Bucak Kazasına bağlı Bozlar köyünden Çavuş Ahmet (Bozkurt) Bey hatıralarında vaziyeti şöyle anlatmaktadır;

Savaş sırasında bir gün Ahmet Bozkurt, Ahmet Nazif ile birlikte Dinar’da bulunan Süvari Liva Komutanı Fahrettin Altay Paşa’yı ziyaret ettiklerinde, Paşa’dan Buhurcu avenesini dağıtacağını, ellerinden silahlarını alacağını dinlerler. Müftü Ahmet Nazif’in çetenin zararsız olduğunu söylemesine karşın Paşa, kararında sabit olduğunu tekrarlamış, ardından kışın Çardak veya Çal’da iken Buhurcu çetesine baskın yapmıştır. Buhurcu ve avenesini yakalayamadı; bütün eşyası ile davar, koyun ve sığırlarını müsadere etti. Müşkül duruma düşen Buhurcu avenesi, Bucak’ın Bozlar köyünün Tahtacı Yurdu mevkiine sığındı ve Ahmet Bozkurt tarafından himaye edildi. Bu sırada Antalya’da bulunan İstiklal Mahkemesi çevredeki eşkıya çeteleri ile uğraşıyordu. Müftü Ahmet Nazif Hoca ile Ahmet Bozkurt mahkeme nezdine giderek Buhurcu’nun affını istemişler, mahkeme de Buhurcu avenesine hakkında bir şikâyet vaki olmamıştır, serbesttir yolunda bir karar vermiştir. Bu kararı Burdur Jandarma Binbaşısı Osman Nuri Bey’e mektupla bildirmiştir. Ardından da Buhurcu çetesini jandarma müfrezesine iltihak ettirmiştir. Buhurcu Koca İbrahim, eskiden çok sevdiği Yusuf Efe’yi öldüren Koca Mustafa avenesini ortadan kaldırarak intikamını almıştır. (…) Ahmet Bozkurt, Filistin’de on bir yıl kadar Atatürk’ün emir çavuşluğunu yaptığını, Alaşehir yaylasında oturan Eşme Müftüsü Ahmet Nazif Hoca sayesinde Gökçen Efe ve Yörük Ali Efe ile de silâh arkadaşı olduğunu söylüyor. Memleketine dönünce bir seneye yakın jandarmalık yaptıktan sonra Şube Reisi Sırrı Bey, Eşme Müftüsü Ahmet Nazif’in yanına vermiştir. Müftü Ahmet Nazif hem camilerde vaaz veriyor hem de elinde mavzer tüfeği düşmana ve çetelere karşı mücadele veriyordu. Eşme düşman işgaline uğrayınca Antalya şehrine gelerek Değirmenönü mevkiinde Çil Ahmet Hoca’nın medresesinde bulunan bir evde oturmuştur. Buradan da yazın sıcak olduğu içindir ki Ahmet Bozkurt, Bozlar köyünün yaylası konumundaki Sertaç köyüne getirmiştir. Ahmet Nazif, düşman gelinceye kadar ailesiyle burada kalmıştır. Antalya kentine gelip yerleşen Ahmet Nazif Hoca’nın her tarafta eşkıya bulunan bölgeden Kurtuluş Savaşı’na nasıl asker gönderilebileceği konusunda Ahmet Bozkurt’a danışması üzerine şöyle bir çözüm bulunmuştur: Çeteler içinde en yaşlısı ve en zararsızı olan Buhurcu Efe’nin jandarma müfrezesine iltihak ettirilmesi durumunda korkunç durumun önünün açılacağını söylemiştir. Buhurcu İbrahim Efe, mütevazı ve misafirperver bir insandır. 25-30 kadar çadır halkının en büyüğü olduğu halde büyüklenmez, büyüğüne küçüğüne sevgi ile yaklaşan sempatik bir kişiliktir.

Ince Memet

Bu hatıratta zikredilen Buhurcu Efe ile İnce Mehmet Efe türkülerinde adı geçen baş karakterlerden biridir.

Buhurcu Efe ile İnce Mehmet Efe arasındaki husumet üzerine türküler yakılmıştır. TRT Türk Halk Müziği repertuarına bakıldığında adına en çok türkü yakılan zeybeklerden biri “İnce Mehmet Efe”dir.

İnce Mehmet Efe, Dıkıleç Koca Mustafa Efe’nin kızanıdır.

Ünlü yazar Yaşar Kemal’in İnce Memed romanındaki hayali İnce Mehmet karakteriyle karıştırılmamalıdır. Yaşar Kemal İnce Mehmet Efe hikayesini kurgusal bir şekilde Çukurova’ya uyarlamıştır. Hayali olup gerçek değildir.

İnce Mehmet Efe; 1910’lu yıllarda Afyonkarahisar'ın Çay ilçesinin Çayırözü/ Göçen Köyü’nde yerleşik hayata geçen Saçıkaralı Yörükleri ’ndendir. Saçıkaralı Aşireti kışın Aydın ya da Antalya, yazlarıysa Afyon, Konya, Isparta-Aksu yaylalarında kalmaktadır. 1900 yıllarda çevrelerindeki geleneğe uyarak, Afyon ili Çay ilçesi Çayırözü/ Göçen Köyü’nden iki yüz dönüm kadar arazi satın alırlar. Bu arazi Buhurcu Koca İbrahim Efe’nin hayvanlarını otlattığı yerlerdendir. Saçıkaralı Aşireti’nden birkaç kadın bu araziye gömdükleri paraları çıkarıp yurtlarına dönerken Buhurcu Koca İbrahim Efe’nin adamları tarafından gasp edilmişlerdir. Üstüne İnce Mehmet Efe’nin Buhurcu Koca İbrahim’in oğlu Ali Efe’nin göz koyduğu Geneli Köylü Senem ile ikinci evliliğini yapması gerginliği artırır. Buhurcu Koca İbrahim Efe’nin oğlu Ali Efe’nin İnce Mehmet Efe’nin kız kardeşine talip olup reddedilmesiyle gerginlik zirveye çıkmıştır. Sonrasında İnce Mehmet Efe’nin Uşaklı yedi arkadaşını katleden kişinin Buhurcu Koca İbrahim Efe’ye’ sığınmıştır. İnce Mehmet Efe, Buhurcu Koca İbrahim Efe’nin Kuvayi Milliye’ye katılma davetini geri çevirmiştir. İnce Mehmet Efe Buhurcu Koca İbrahim Efe’ye sığınıp yanında çobanlık yapmaya başlayan bu kişiyi öldürerek dağa çıkmıştır. Kızanlarıyla birlikte yol kesip haraç toplayarak eşkıyalık yapmaktadır. İnce Mehmet Efe’yi takip eden Buhurcu Koca İbrahim Efe ile arasında yaşanan sayısız çarpışma olmuştur. İnce Mehmet Efe zayıf düşerek Dıkıleç Koca Mustafa Efe’ye katılmıştır. Dıkıleç Koca Mustafa Efe Kuvayi Milliye saflarına katılmaktan uzak durmuş bir eşkıyadır. Buhurcu Ali Efe Çetesi, üç arkadaşı ile Dinar yakınlarında, Zindan Boğazı denen bir bölgede bir yörük aşiretine misafir olduğu bir gece İnce Mehmet Efe’nin de içinde bulunduğu Dıkıleç Koca Mustafa Efe ve adamları tarafından bir baskın yemiştir. Bu baskında Buhurcu Ali Efe’nin üç kızanıyla birlikte kadın, çocuk, erkek fark etmeksizin 14 kişi öldürülmüştür. Buhurcu Ali Efe, arkadaşlarının intikamını almakla yükümlü hissederek köyünden ayrılıp tam altı ay dağlarda yanına topladığı birkaç efe arkadaşı ile birlikte Dıkıleç Koca Mustafa Efe’nin izini sürmüştür. Bu altı ayın sonunda Buhurcu Ali Efe’nin grubu 80 kişi, Dıkıleç Koca Mustafa Efe’nin grubu 200 kişiye ulaşmıştır. Dinar'ın Karataş köyü yakınlarında Koçkayası denilen mevkiinde iki grup karşılaşıp çatışmaya başlar. Bu çatışmaya Buhurcu Koca İbrahim Efe’de oğlunun yanında yer alarak dahil olmuştur. Koca Mustafa Efe dokuz mermi yarası alarak kaçmayı başarmıştır. Ardından, Buhurcu İbrahim Efe ve yanındaki birkaç jandarma tarafından pusuya düşürülerek Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı Eldere Köyü’nde öldürülerek cesedi Dinar Kaymakamlığına teslim edilmiştir. Bu baskın öncesi Dıkıleç Koca Mustafa Efe’yi terk ederek sağ kurtulan İnce Mehmet Efe ailesi ve obasıyla birlikte kaçarak Adana'ya yerleşirler. İnce Mehmet Efe 1937 yılında vefat etmiştir.

Muhabir: SALİH KILINÇ