Dur, bulduğu mağaranın bir keşiş hücresi, yani çilehane tabir edilen keşişlerin tanrıyla baş başa kaldığı bir hücre olabileceğini ve 2 bin yıllık bir bir kültürün parçası olabileceğin tahmin ettiğini kaydetti.
Uşak’ın Ulubey ilçesi Avgan Emekse Mahallesi sınırlarında, kanyon yamacında tesadüf eseri ortaya çıkan gizemli bir oluşum dikkatleri bölgeye çevirdi. Doğal manzarayı kaydeden Alp Arslan Dur’un drone çekimi, iki kaya bloğu arasındaki dar yarığa inince daha önce hiç görüntülenmemiş insan eliyle oyulmuş bir hücre yapısını ortaya çıkardı.
Kanyon duvarına ustalıkla işlenmiş girinti-çıkıntılar, içeride düzenli oyuklar ve dar geçiş izleri, alanın geçmişte yalnız yaşayan bir keşiş veya küçük bir inziva topluluğu tarafından kullanılmış olabileceğini düşündürüyor. Bölge halkının bu yapının varlığından haberdar olmaması ise keşfi daha da ilginç hâle getiriyor.
Hücrenin konumu itibarıyla, Ulubey ve çevresinde tarih boyunca etkili olmuş bazı dini toplulukların izleriyle bağlantılı olabileceğine dair yorumlar yapılsa da bu konuda net bir veri bulunmuyor. Ancak yapı, Pepuza çevresinde bilinen inziva pratiğini hatırlatmasıyla dikkat çekiyor.
Alp Arslan Dur, “Drone iki kayanın arasına süzülünce o oyma gözüme çarptı. Daha önce kimsenin burayı fark etmediği çok belli. Sanki kanyon kendi sırrını saklamış da bugün açığa çıkarmış gibi…” sözleriyle keşif anını anlattı.
Bölgeye dair ayrıntılı inceleme ve karşılaştırmalar ilerleyen günlerde paylaşılacak. Yapının kesin dönemine ve kullanım amacına yönelik değerlendirmeler şimdilik sürüyor.





