https://www.yesilsivasligazetesi.com/ İnternet Haber Sitesi olarak bizde bu anlamlı günde Uşak’ta yaşanan ve Sayın Ömer Kâhya’nın bize aktardığı gerçek bir olayla Çanakkale Zaferi’nin 109 yıldönümünü kutlamak istedik.

ŞÜKRANİYE KÖYÜNDEN KINALI İSMAİL’İN ÖYKÜSÜ

Uşak’ta gerilim dolu anlar Uşak’ta gerilim dolu anlar

Şükraniye de Kınalıların İsmail derlerdi ona. Yakışıklı ,güçlü bir delikanlı idi. Öyle kuvvetliydi ki eskinin yüz kiloluk keten çuvallarını bir hamlede tatar arabasına sarar ve boşaltırdı. Köyden Muntarların Emine yi seviyordu. Dünürcü gönderdiler. Kız tarafı “olur” dedi ve düğünleri oldu. Ailesiyle beraber mutluydu, mesut tu. Üç çocuğu oldu. Elif, Fevzi ve Osman. Hayatı başka bir güzelleşti. Çift çubuk işini bitirdi mi doğru çocuklarının yanına koşar onlarla vakit geçirmeyi severdi.

Gel zaman git zaman önce Devletin savaşa girdiğini duydular. Ardından kendisinin de içinde bulunduğu Köyden 18 gence cepheye gitme emri gelmişti. Diğer gençler gibi İsmail de anasının babasının elini öptü, eşini ve çocuklarını son bir kez hasretle kucakladı. Onları Allaha emanet edip, son bir veda bakışı atarak yola koyuldu. Bu gençler Marlık (Demirören)istasyonuna varıp buradan kendilerini uğurlamaya gelenlerin davullu zurnalı şenliğiyle ve edilen dualarla uğurlandılar. Anlatılana göre bu 18 kişiden dönen olmadı.

Onlar askere 1915 te gitmişler di. Derken yıl 1923 oldu. Cumhuriyet kuruldu. Devlet bu şehit ailelerine bir katkıda bulunmak istiyordu .O yıllarda şehit ailesi ne kadar evsiz kimse varsa ev yapılmasına karar verildi. Şehit İsmail in ailesi de bunlardandı. Esir Yunan askerleri amele olarak çalıştırılarak bu şehit aileleri bir nebze olsun sevindirilmeye çalışıldı. O yıllarda evler toprak dam iken şehitlere yapılan evler kara kiremitli kaliteli evlerdi.

Anlatan:Şehit İsmail oğlu Fevzi Tutan (goca Fevzi) torunu Baskın Tutan.

Muhabir: SALİH KILINÇ