Doğuştan ya da sonradan oluşan işitme kayıplarında erken tanı ve tedavi süreçlerinin önemine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Adnan Cırık, "İşitme kaybı oluşumunda duyulan sesin şiddeti, maruz kalma süresi çok önemli, kulaklıkların hepsinde bu risk söz konusu. Yüksek sesli müzik ve uzun süre maruziyetten uzak durmalarını öneririm, etkisi hemen ortaya çıkmıyor, geri dönüşümü olmayan bir şekilde ortaya çıkıyor. O yüzden ’şu anda etkilemiyor’ şeklinde düşünmeleri ilerleyen dönemlerde büyük pişmanlık oluşturabilir. İşitme sağlığını bozulmadan koruma önemli, ikincisi bozulduktan sonra erken teşhis ve tedavi yoluna gidilmesi. İşitme azlığından şikayetçi ve problem çeken insan sayısı 1,5 milyar civarında, ilerleyen yıllarda artması öngörülüyor" dedi.

İşitme kaybının yalnızca doğuştan ya da ileri yaşlarda görülen bir durum olmadığını, kişilerin yaşamının çeşitli dönemlerinde karşılaşabileceğini ifade eden uzmanlar, kontrol ve tarama testlerinin önemine dikkat çekti. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Ahmet Adnan Cırık işitme kayıplarına ilişkin bilgi verdi, Türkiye’nin Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması’nda önemli başarılar elde ettiğini belirtti. Op. Dr. Cırık, biyonik kulak olarak da adlandırılan ileri ya da çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan bireyler için uygun olan elektronik bir medikal cihaz olan koklear implant ile işitme kaybının aşılabildiğini söyledi. 66 yaşındaki hastası Sabri Şakar’ın ise sonradan oluşan bir işitme kaybı yaşadığını ve tedavilerle sorunun büyük oranda giderildiğini söyledi. Erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Cırık, gürültü, uzun süre kulaklık kullanımıyla yüksek sese maruziyet durumlarının işitmeye negatif etkide bulunduğunu aktarırken 1,5 milyar insanın az ya çok işitme problemlerinden yakındığını söyledi.

"İşitme azlığından şikayetçi insan sayısı 1,5 milyar civarında"

Hastası Yusuf Tetik’in doğuştan işitme kaybı olduğunu aktararak tedavi sürecine yönelik konuşan Op. Dr. Ahmet Adnan Cırık, "Yusuf doğum sonrası hastaneden taburcu olmadan yapılan işitme değerlendirmesinde testten kalmıştı. Kontrol taramasından da kaldığı için takibe aldık, işitmesinde total ve totale yakın kayıp gözledik. İşitme cihazı tatbik ettik fakat yeterli faydayı görmediği için Sağlık Bakanlığı’nın alt sınırı olan 1 yaş sonrasında da koklear implant ameliyatı gerçekleştirdik. Şu anda durumu gayet iyi, normalde bu çocuklar da erken davranıldığı takdirde yaşıtlarına uygun bir dil, konuşma gelişimi yakalayabiliyor. Geç kalınmadığı sürece çok başarılı bir sonuç verebiliyor. Yusuf’un konuşması gayet iyi, söylenenleri anlıyor, okul başarısı da gayet iyi, ailesiyle iletişiminde hiçbir sorun yaşamıyor, çok iyi bir sonuç elde ettik. İşitme kaybının değişik sınıflamaları var. İkinci vaka; kulak zarı ile iç kulak arasındaki iletimi sağlayan kulak kemikçiklerinde kireçlenme olması neticesinde oluşan bir kayıp, geldiğinde işitme kaybı şikayeti vardı. Kulak zarından iç kulağa iletim sağlayan protez takılarak işitmesi sağlandı. Sonradan olan bir şey, bazen çok nadiren doğuştan da olabiliyor. Kayıpları engel teşkil eden ve işitme azlığı şeklinde sınıflandırırsak engel teşkil eden işitme problemleri 430-500 milyon civarında kişide mevcut. İşitme azlığından şikayetçi ve problem çeken insan sayısı 1,5 milyar civarında. Dünya nüfusuyla birlikte ilerleyen yıllarda artması öngörülüyor. Türkiye’de yenidoğanları göz önüne alırsak her yıl 2 bin 500 yenidoğan bundan etkilenmekte. Türkiye’de Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı uygulanmakta ve çok başarılı bir şekilde uygulanıyor. Her çocuk doğumu hastanede yapılmışsa işitme değerlendirmesi açısından tarama testine tabi tutuluyor, geçip geçmeme durumlarına göre takiplerine karar veriliyor" dedi.

Rahim ağzı kanserinde erken teşhis önemli
Rahim ağzı kanserinde erken teşhis önemli
İçeriği Görüntüle

"Hiçbir çocuğun yenidoğan işitme tarama programı dışında kalmaması çok önemli"

Erken teşhise vurgu yapan Op. Dr. Cırık, "Ne kadar erken tespit edilir ve erken cihazlandırılırsa çocuğun fayda görme ve sosyal hayata adapte olma ihtimali o kadar yüksek oluyor. İleri yaş grubunda sanki hayatın olağan akışında gelişen bir süreç gibi görülüyor, normal karşılanıyor. İşitme kaybı oluşumunda duyulan sesin şiddeti ve ona maruz kalma süresi çok önemli. Mümkün olduğunca yüksek ses, gürültülü bir ortamda bulunmamak ya da çok kısa süreli bulunmak, gürültülü müzik dinlememek eğer böyle bir şey zaruri ise bu süreyi mümkün olduğu kadar kısa tutmak çok önemli. Kulaklık, kulak içi, arkası veya kulak üstü kulaklıkların hepsinde bu risk söz konusu. Yeni nesil cihazlar zaten belli bir desibelin üzerinde kullanıldığı zaman ’sağlığınız açısından risk teşkil etmektedir’ diye uyarı veriyor ama vermese de kişinin bunu kontrol etmesi en önemli nokta. Bu tür eylemlerin etkisi hemen ortaya çıkmıyor, ilerleyen yıllarda ortaya çıkıyor ve geri dönüşümü olmayan bir şekilde ortaya çıkıyor. O yüzden ’şu anda nasıl olsa beni etkilemiyor’ şeklinde düşünüp aynı alışkanlığa devam etmeleri, ilerleyen dönemlerde büyük hayal kırıklığı ve pişmanlık oluşturabilir. Yüksek sesli müzik ve uzun süre maruziyetten uzak durmalarını öneririm. İşitme sağlığını bozulmadan koruma önemli, ikincisi bozulduktan sonra erken teşhis ve tedavi yoluna gidilmesi. Hiçbir çocuğun yenidoğan işitme tarama programı dışında kalmaması çok önemli" diye konuştu.

"Duymamazlık kötü bir olay, şimdi sol kulağımdan daha iyi diyebilirim"

Sağ kulağında işitme kaybı yaşadığını fark etmesinin ardından doktora başvurduğunu söyleyen 66 yaşındaki Sabri Şakar, "2 sene önce sağ tarafımda duyma kaybı fark ettim, 2-3 yere gittim cihaz önerdiler. Adnan beyin ismini duymuştuk, buraya geldim, ameliyat olacaksın dediler. İşitme kaybım düzeldi gerçekten çok teşekkür ederim. İnanın ki böyle bir şey olmaz, duymamazlık kötü bir olay, şimdi sol kulağımdan daha iyi diyebilirim. İnsanın en büyük serveti oluyor, para pul yanında hiç yani çünkü duyuyorsun" dedi.

"Erken teşhis çok önemli, konuşabiliyor, arkadaşlarıyla vakit geçirebiliyor"

Oğlunun tedavi sonrası Yusuf’un annesi Bahar Tetik ise, "Kulak arkası cihaz takıldı ondan bir verim alamadığı için ameliyat kararı alındı. 15 aylıkken ameliyat oldu, cihaz takıldıktan 1 ay sonra bizi duymaya başladı ama ağlayarak tepki verdi. Sonra yavaş yavaş alışmaya başladı, rehabilitasyona götürdük, destekledik. Şimdi konuşabiliyor, arkadaşlarıyla vakit geçirebiliyor, parklara götürüyoruz. Hiç duymuyordu. İnsanların, hekimlerin önerilerine uymaları gerektiğini düşünüyorum çünkü erken teşhis çok önemli. Bizimki öyle olduğu için çocuğumuz daha çabuk duydu, normal yaşıtlarına göre yetişti" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA