Vali Ergün Aşure Günü’nde Uşaklı gazileri yalnız bırakmadı Vali Ergün Aşure Günü’nde Uşaklı gazileri yalnız bırakmadı

Eğitim-Sen Uşak il binasıda gerçekleştirilen basın açıklamasını Eğitim-Sen kadın sekreteri Özgür Gökkaya Ocak okudu. 
Ocak, "8 Mart emeğimizin sömürüsüne, görünmez kılınmasına, ayrımcılığa; her türden baskıya ve şiddete karşı direnişi simgeleyen önemli bir mücadele günü.  8 Mart Türkiye’de ilk kez 1921 yılında Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlandı. 12 Eylül 1980 darbesiyle dört yıl bir araya gelinemedi, 1984’te yeniden alanlara çıkılmaya başlandı. KESK’te örgütlenen kadınlar olarak en az 166 yıl öncesinden bugüne emek, hak ve eşitlik mücadelesi uğruna hayatını kaybeden işçi kadınların mücadelelerini selamlıyoruz. Onların sesine sesimizi katarak ayrımcılığa, şiddete, eşitsizliğe, sömürüye, gericiliğe, baskılara ve savaşlara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu koşullar altında her beş kadından yalnızca biri kayıtlı, tam zamanlı istihdama erişebiliyor. Kadın işsizliği ise her zaman olduğu gibi tüm işsizlik türlerinde en yüksek olan işsizlik türü. Güncel verilere göre, genç işsizliği yüzde 32,3 iken genç kadın işsizliği yüzde 41,1. Kadınların eğitime katılım oranı artıyor ancak işsizlik oranında ciddi bir değişim olmuyor. İstihdamdaki engelli emekçilerin çok büyük bölümü diğer hizmetler sınıflarına göre pek çok haktan mahrum bırakılan yardımcı hizmetler sınıfında istihdam ediliyor.  Engelli kadın kamu emekçileri işyerlerinde sağlamcı ve cinsiyetçi söylemler ile katmerli bir ayrımcılık ve emeklerinin görünmemesi durumuyla karşı karşıya kalıyor. Her geçen gün yoksullaşıyoruz, Türkiye’de ve dünyanın hemen her yerinde kadınlar büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan, kayıt dışı çalıştırılıyor, "ucuz emek gücü" olarak görülüyor ve eşit değerde işe eşit ücretten yoksun bırakılıyor. Anayasa’yı, temel hak ve özgürlükleri askıya alan iktidar, en küçük hak arama taleplerimiz bile baskı, gözaltı ve tutuklamalarla engellenmeye çalışıyor. Cezaevlerinde de ciddi hak ihlalleri, infaz yakmalar, hasta tutsakların ölüme terkedilmesi, görüş ve telefon yasaklarıyla süren tecrit politikasıyla tutsakların zor olan yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Savaş ve antidemokratik uygulamalar nedeniyle göç etmek zorunda kalan halklar gittikleri yerlerde göçmen düşmanlığı ve ırkçılıkla karşı karşıya kalıyor. Ekonomik krizlerin derinleştiği koşullarda halkları karşı karşıya getiren göçmen düşmanlığı, sermayenin ucuz işgücü olarak göçmen emeği sömürüsüyle güçlendiği, tekçi iktidarların ise bundan politik fayda sağladığı bir hale dönüştü. Tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Evde, işte, tarlada emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma gününü kutluyoruz." dedi. 

Muhabir: Ece Yıldırım