Şube Başkanı Deniz Ertunç tarafından yapılan açıklamada, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır görmezden gelinen taleplerinin artık ertelenemez olduğu vurgulandı. Açıklamada sadece maaş zammı artışı değil, şimdiye kadar ötelenen sosyal, demokratik ve özlük hakların da toplu sözleşme sürecinin temel gündemi olması gerektiği ifade edildi.
“Eğitim Emekçileri Borç Batağında Yaşam Mücadelesi Veriyor”
Ertunç, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında eğitim çalışanlarına en düşük maaşı veren ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek, eğitim emekçilerinin yıllardır bir itibar kaybı yaşadıklarını söyledi. “Bir milyonu aşkın öğretmen, akademisyen, hizmetli, memur ve teknik personel borç batağında, ek iş yaparak yaşam mücadelesi verirken; iktidar, kamu emekçilerinin taleplerini mali disiplin kılıfıyla sınırlı bir alana sıkıştırmayı sürdürmektedir” dedi.
“Yetkili Sendika ve Siyasi İktidar Ortaklığı Bu Tabloya Sebep”
Açıklamada, bugüne kadar yapılan toplu sözleşme süreçlerinin kamu emekçileri için büyük hayal kırıklıklarıyla sonuçlandığını belirtilirken, yetkili sendikanın masada kamu emekçilerini temsil edemediği ifade edildi. Ertunç, “Taleplerimiz yalnızca bizim değil; eğitim hizmeti alan milyonlarca öğrenci ve veli adınadır. Çünkü biliyoruz ki, eğitim emekçisinin yaşadığı her sorun, eğitimin niteliğine doğrudan yansımaktadır” diyerek mücadelenin toplumsal bir boyut taşıdığını vurguladı.
Eğitim Sen’in Toplu Sözleşme Talepleri
Ertunç’un paylaştığı sözleşme taleplerinden bazı öne çıkan maddeler şöyle:
• En düşük kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, reel enflasyon esas alınarak maaşlardaki alım gücü kaybı telafi edilmeli, refah payı uygulaması hayata geçirilmelidir.
• Gelir vergisi dilimleri adil hale getirilmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
• Kira, yakacak, çocuk, kreş, ulaşım gibi tüm sosyal yardımlar artırılmalı, kira yardımı dahil temel yaşam giderlerine destek sağlanmalıdır.
• Ücretli, sözleşmeli ve vekil öğretmenlik uygulamaları kaldırılmalı; tüm öğretmenler kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmelidir.
• Angarya çalışmaya son verilmeli, mesai saatleri dışı görev tanımlarına son verilmelidir.
• Kamusal ve parasız kreşler tüm kamu kurumlarında açılmalıdır.
• Kadınlara yönelik mobbing ve ayrımcılığa karşı etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.• Eşit işe eşit ücret uygulanmalı, mali ve sosyal haklar tüm kamu kurumlarında standart hale getirilmelidir.
• Kamusal eğitimin ticarileştirilmesine ve ÇEDES benzeri projelerle dinselleştirilmesine son verilmelidir.
• Her öğrenciye ücretsiz, sağlıklı bir öğün yemek ve temiz su sağlanmalıdır.
• Acilen en az 150 bin öğretmen ataması yapılmalı ve idari, teknik, yardımcı personel açıkları kadrolu istihdam yoluyla giderilmelidir.
“O Masada Yetki Sahibi Olabilirsiniz Ama Meşruiyetin Sahibi Biziz”
Deniz Ertunç, toplu sözleşme sürecinin sadece Ağustos ayında sınırlı kalmayacağını, önces ve sonrasında da sendika olarak mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Yetkili sendikaya da çağrıda bulunan Ertunç, “Buradan yetkili sendikaya da sesleniyoruz: Bu kez masaya kamu emekçilerinin gerçek talepleriyle oturun. O masada yetki sahibi olabilirsiniz ama meşruiyetin sahibi biziz” ifadelerini kullandı.
Eğitim Sen Uşak Şubesi, taleplerin arkasında kararlılıkla duracaklarını ve tüm talepleri için her alanda mücadeleyi sürdüreceklerini kamuoyuna ilan etti.