Evliya Çelebi, adım adım Anadolu’yu dolaşarak kalem aldığı “Seyahatname” adlı eserinde Uşak’a yarı bir önlem verir. Kendisi Kütahyalı olan Evliya Çelebi’nin Uşaklı bir kıza aşık olduğu ve 2 yılı aşkın bir süre Uşak’ta kaldığı da rivayet edilir.

Sevgili Ömer Aşçı’nın araştırması da bu rivayeti doğrular niteliktedir. Bakın Sevimli Evliya Çelebi Uşak’ı nasıl tasvir etmiş?

Evliyacelebi

Kartalkaya’daki yangın faciasında kahreden detay Kartalkaya’daki yangın faciasında kahreden detay

1671 tarihinde Uşşak Kazası'na gelen Osmanlı Saray Tarihçisi Evliya Çelebi şöyle anlatır şehri;
Evliya Çelebi;(Orijinal Metinden); Bu şehrin bağ ve bahçesi çoktur ve abı havasının/coğrafyasının letafetinden/güzelliğinden mahbup/sevilen erkek ve mahbubesine/sevilen kadın haddi hasır olmadığından/gizlenecek haddi aştığından Uşşakı/Aşıkları çoktur. Onun içün Uşşak şehri derler mahbupları/Sevenleri Uşşak perestlerdir/taparcasına sevenlerdir. Hakikatül hal/Hakiki durum bu şehre bir garibüddiyar/yabancı kimse gelüb bir iki gün mihman/misafir olsa elbette âşık olması mukarrerdir/şüphesizdir.

Günümüz Türkçesine sadeleştirilmiş hali; Bu şehrin bağı da bahçesi de bol ve güzeldir. Suyunun serinliği, havasının latifliği öyle hoş bir etki bırakır ki, burada erkek veya kadın ayırt etmeden sevgiliye duyulan aşkın sınırı olmaz. Bu şehrin aşıkları o kadar çoktur ki adına "Âşıklar Şehri" anlamında “Şehri Uşşak” deyüp taparcasına severler. Öyle ki, bu diyara yolu düşen bir yabancı, sadece birkaç gün misafir olsa bile, gönlünü kaptırması kaçınılmazdır. 

Editör: Seher ZEYBEK