Doç. Dr. Sibel Ayık, kuru öksürüğün akciğerlerde sorun olduğuna işaret eden bir alarm olduğunu belirterek, “Öksürük 2 aydan daha fazla sürdüyse mutlaka göğüs hastalıklarına gidilmesi gerekir. Altta yatan, ölüme sebep olabilen, ciddi akciğer hastalıklarının bir göstergesi olabilir. İhmal edilmemesi gerekir” dedi.

Kışın gelmesiyle birlikte bulaşıcı hastalıklar bireyler üzerinde tehdit oluşturmaya başladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sibel Ayık, özellikle enfeksiyon bulaşmasıyla görülen ve gündelik hayatı olumsuz etkileyen kuru öksürüklerin, tedavi edilmediğinde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.

“Akciğer kanserine bağlı kronik öksürükler görülebilir”

Üzüm posası güzellik sektörüne çığır açtı Üzüm posası güzellik sektörüne çığır açtı

Kuru öksürüğün, ‘balgam çıkartmadan gıcık tarzındaki öksürük’ anlamına geldiğini ifade eden Doç. Dr. Ayık, öksürüğün; ilk 3 hafta içerisinde ortaya çıktıysa ‘akut’, 3 ile 8 hafta arasında ortaya çıktıysa ‘subakut’, 8 haftadan daha uzun yani 2 ayı geçtiyse ise ‘kronik öksürük’ olarak gruplandırıldığını anlattı. Akut öksürüklerin en çok sebebinin genellikle enfeksiyonlar olduğuna değinen Ayık, “Özellikle viral üst solunum yolu, bronşit düzeyindeki enfeksiyonlara bağlı oluşabilir. Subakut dediğimiz gruplar da uzamış bir enfeksiyona bağlı olabilir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım, tümör ya da akciğer kanserine bağlı ‘subakut’ veya ‘kronik’ öksürükler görülebilir” şeklinde konuştu.

‘Öksürük günlük hayatı etkiliyorsa mutlaka doktora başvurulmalı’ uyarısı

Doç. Dr. Sibel Ayık, Kuru öksürüğü olan kişinin, öncelikle ‘öksürüğün hangi ortamlarda ortaya çıktığını, tetikleyici durumların ne olduğunu ve gündüz-gece farkını öğrenip kendisini değerlendirebilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Hasta, yakın tarihte enfeksiyon geçirmediyse, sabahları ortaya çıkan bir öksürüğü varsa ve günlük hayatını etkileyebilecek düzeydeyse mutlaka bir doktora başvurması gerektiğinin altını çizen Ayık, “Çünkü kronik öksürük, akciğerlerin ya da hava yollarının kendisini koruma mekanizmasıdır. Problemin ortaya çıktığını gösteren bir bulgudur. Bu durumlarda altta yatan sebeplerin araştırılması gerekir” ifadelerine yer verdi.

“Mideden kaynaklı durumlarda öksürük oluşabilir”

Kronik öksürüğün sebebinin çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Ayık, şunları kaydetti:

"Bazen reflü dediğimiz, mideden kaynaklanan durumlardan dolayı öksürükler ortaya çıkabilir. Bu durumlarda beslenme sisteminin değiştirilmesi gerekir. Yine postnazal akıntı dediğimiz enfeksiyon ve alerjilere bağlı akıntılar vardır. Eğer alerjik bir öksürükse bazen çok nadiren gıdaya bağlı olabilir ama daha çok polenlere bağlıdır. Bunların ortadan kaldırılması gerekebilir. Enfeksiyon ve tümöral olaylarda da kronik öksürükler olabilir. Bu tarz durumlarda destekleyici tedavi dediğimiz, halk arasında ‘ıhlamur, ada çayı’ gibi boğazı yumuşatan, öksürüğü bastırıcı gıdalar ya da ona benzer çaylar da tüketilebilir.”

“Öksürük akciğerlerin alarmıdır”

Kuru öksürüğün akciğerlerin alarmı olduğuna değinen Ayık, şöyle devam etti:

“Kuru öksürük, akciğerlerde bir problem olduğunu gösterir. Öksürük 2 aydan daha fazla sürdüyse mutlaka göğüs hastalıklarına gidilmesi gerekir. Altta yatan, ölüme sebep olabilen, ciddi akciğer hastalıklarının bir göstergesi olabilir. İhmal edilmemesi gerekir.”

“Gece ortaya çıkan öksürükler reflüye bağlı olabilir”

“Kuru öksürük özellikle uykuya yatar yatmaz ortaya çıkıyorsa, genellikle reflüye bağlı oluşabilir” diyen Ayık, “Mideden özofagusa doğru yemek kaçmasıyla ortaya çıkabilir. Gece içerisinde reflünün tetiklediği öksürükler olabildiği gibi ‘uyku apnesi, gece boğazın kurumasına bağlı öksürüğe’ sebep olabilir. Özellikle sabaha doğru ortaya çıkan öksürüklerde genellikle astım atakları görülebilir. Gece içerisinde herhangi bir öksürük varsa bu problem olduğunu gösterir” diye konuştu.

Kaynak: iha