Geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı KYK kız yurdundan ayrıldıktan sonra18 gün sonra Van Gölü kıyısında cesedi bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk gelişimi 1. Sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılmasını talep Uşak Kadın Dayanışması üyesi bir grup kadın yürüyüş düzenledi ve basın açıklamasında bulundu.

Rojin 2 (1)Ulu Cami önünden Tiritoğlu Parkına kadar ellerinde pankartlarla sloganlar atarak yürüyen kadınlar adına Sıla Uludağ Gürler basın açıklamasını okudu. Rojin Kabaiş’in ölümünün ardından tam bir yıl geçtiğini hatırlatan Gürler, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde kaldığı KYK yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolmuş, 18 gün süren arama çalışmaları sonucunda 15 Ekim 2024 tarihinde Molla Kasım sahilinde cansız bedeni bulunmuştur. Aradan geçen bir yıla rağmen, yürütülen soruşturmanın etkin bir biçimde ilerlemediği, dosya üzerinde kısıtlılık kararının sürdüğü ve telefon incelemesinin dahi tamamlanmadığı tarafımızca kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bir yıl boyunca Van Barosu ve Kadın hakları Merkezi, Diyarbakır Barosu ve Kadın Hakları Merkezi tarafından adli tıp kurumuna Rojinin vücudunda bulunan DNA’ların kimlere ait olduğunu ve vücudunun hangi bölgesinde bulunduğunun açıklanması için taleplerde bulunulmuştur. Bugün itibarıyla Adli Tıp Kurumu’nun 2. raporunda yer alan iki farklı erkeğe ait DNA bulgusu dosyanın seyrini ve niteliğini açık biçimde değiştirmiştir. Bu veriler, Rojin Kabaiş’in ölümünün “intihar” olarak yansıtılmasının ne denli hatalı olduğunu açıkça göstermektedir. Rojin Kabaiş dosyasında bu yükümlülüklerin yerine getirilmediği; delillerin zamanında toplanmadığı, otopsi sürecinde ailenin ve vekillerinin sürece dâhil edilmediği ve dosyanın başından bu yana şeffaflık ilkesinden uzak bir biçimde yürütüldüğü görülmektedir. Rojin Kabaiş dosyası, kadınların şüpheli ölümlerinde sıklıkla karşımıza çıkan “intihar” algısı ve cezasızlık pratiğinin bir başka örneğini teşkil etmektedir.” dedi.

Rojin 1“Önemli Bilgilerin Geç Sunulması Ciddi Soru İşaretlerini beraberinde Getirmiştir”

Bu tür dosyalar yalnızca bireysel vakalar değil; toplumda kadınlara yönelik şiddetin, ayrımcılığın ve yargısal ihmallerin yapısal göstergeleri olduğunu kaydeden Gürler, “Rojin Kabaiş dosyasında 06.11.2024 Tarihinde Adli Tıp Kurumu raporunda iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edilmiş olmasına rağmen, kurum tarafından verilen raporlarda vajinada DNA’nın olmadığı bildirilmiş, fakat 10 Ekim 2025 tarihinde gelen ATK raporunda nihayet DNA örneklerinin göğüs bölgede ve vajinal bölgede bulunduğu açıklanmıştır. Dosyanın seyrini kökten değiştiren böylesine önemli bir bilginin bu kadar geç sunulması, sürece ilişkin ciddi soru işaretlerini beraberinde getirmiştir.

Rojin 3Öyle ki, Van Barosu tarafından ATK raporunu hazırlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca, soruşturma dosyasında yer alan önceki ATK raporlarında bu bilgilerin bulunmamasına rağmen, dönemin Başsavcısı tarafından bir haber sitesine verilen röportajda, DNA örneklerinin Rojin Kabaiş’in karın ve göğüs kısmında bulunduğu yönünde gerçeğe aykırı bilgi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu açıklama, hem soruşturmanın gizliliğini ihlal etmiş hem de kamuoyunu yanlış bilgilendirmiştir. Bu nedenle, yanlış bilgi yayarak kamuoyunu yanıltma ve görevi kötüye kullanma gerekçeleriyle ilgili dönemin Başsavcısı hakkında da suç duyurusunda bulunulmuştur. Yine 10.10.2025 tarihli ATK raporuna ilişkin; Rojin’in vücudunda bulunan 2 erkek DNA’sının kime ait olduğunun bulunması ve faillerin ortaya çıkması için birçok tevsin tahkikat talebinde bulunulmuştur. Talep ayrıntıları delillerin karartılması ve faillerin kaçması ihtimali göz önünde bulundurularak şu an için kamuoyu ile paylaşılamamaktır. Rojin Kabaiş dosyasında yaşanan bu süreç, yalnızca bir delil tartışması değil; kadınların yaşam hakkının nasıl değersizleştirildiğinin ve adalet mekanizmasının cinsiyet temelli ihmalinin açık bir göstergesidir.” İfadesini kullandı.

Uşak’ta 15 Ekim Çarşamba Günü Nöbetçi Eczaneler
Uşak’ta 15 Ekim Çarşamba Günü Nöbetçi Eczaneler
İçeriği Görüntüle

Rojin 4“Rojin Kabaiş Cinayeti Sistematik Bir Kadın Kıyımıdır”

Gürler, “Rojin Kabaiş cinayeti, bu ülkede kadına yönelik şiddetin sıradanlaşmasına sessiz kalmanın nelere mal olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir kadının daha yaşam hakkı, erkek şiddetiyle elinden alındı. Bu sadece bir “olay” değil, sistematik bir kadın kıyımıdır. Rojin’in adı, susturulan tüm kadınların sesi olmalı. Biz susmayacağız; çünkü her Rojin, her kadın, yaşamak istiyor. Erkek şiddeti politiktir, kadın cinayetleri politiktir mücadelemiz de öyle: Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın yaşam hakkımız Erkek egemenlerin duvarlarına sloganlarımızı kazıyoruz: “Bedenimiz bizimdir, hayat bizimdir, karar bizimdir!” Kadın cinsiyetleri, farklı renkleriyle bir araya geldiğinde, ezilenin sesi, susturulanın çığlığı olur. Biz artık sessiz değiliz; isyanla, dayanışmayla, özgürlükle konuşuyoruz. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz.” Diyerek sözlerine son verdi.

Yürüyüşe CHP ve SOL Parti destek verirken Uşak Belediye Başkan Yardımcıları Reyhan Aydın, Çağlar Samancı ve Ali Rıza Ada da katıldı.

Muhabir: SALİH KILINÇ