Hikâye edilir ki; Zamanın birinde kısmetinin bağlı olduğuna inanılan bir adam varmış. Adam toplumda o kadar meşhur olmuş ki sarayda Sultan Mahmut bile duymuş bu adamı. Sultan Mahmut merak etmiş bu kısmetsiz adamı. Bir de biz deneyelim demiş bu adamın kısmetini. Bir koca tepsi baklava yaptırmış. Tepsinin altına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş. Sultan, tepsiyi bir şekilde adama ulaştırmış. Tepsiyi ulaştıranlardan adamı takip etmelerini de istemiş.

Adamımız tepsiyi almış. Elinde baklava tepsisi yolda bir tanıdığına rastlamış. Hikâyeyi uzatmayalım paraya ihtiyacı olduğu için baklavayı tanıdığına satmış. Bedavadan baklava geldi onu da iyi paraya sattım diye sevinmiş. Gönderdiği bir tepsi dolusu altının akıbetini öğrenen Sultan, adamın kısmetsizliğine hayret etmiş.

Bu ikramda nasibi yokmuş. Başka bir ikram gönderelim demiş. Adamın her gün geçtiği köprüye, tam geçeceği vakitte sağlı sollu onlarca altın dizilmesini emretmiş. Sonra kenara çekilin ne yaptığını bana haber verin demiş. Görevliler bakmışlar. Bizim adam köprüye doğru geliyor. Köprüden geçecek başka kimse de yok. Hemen altınları köprüye saçmışlar. Adam köprüye gelmiş. Tam adımını atacak, aklına ne geldiyse geri dönmüş.

Sultan bu sefer, adamın hazine dairesine götürülmesini emretmiş. “Buna bir kürek verin.” Demiş. “Küreği daldır, ne gelirse senindir.” Diye emretmiş adama. Adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış altınlara. Ters kürekle tek bir küçük altın alabilmiş.

Bu duruma da hayret eden Sultan meşhur sözünü söylemiş:

“Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut”

Cumartesi günü yapılan CHP Uşak 39 Olağan İl Kongresini başta sona izleyince aklıma bu kıssa geldi. Oldukça özensiz hazırlanıldığı belli olan kongredeki aksaklıklardan bahsetmeyeceğim.

Ama, CHP Karahallı İlçe Başkanı Erdal Coğuplugil’in CHP Eşme İlçe Başkanı Cumhur Uslu’nun ilk listede büyük kurultay delegesi olarak listede adı varken, sabah kongre başlamadan çıkarılması, buna itiraz eden Erdal Coğuplugil’in de adının çıkarılması, Kongre sonrası CHP’li Eşme Belediye Başkanı Yılmaz Tozan’ın, “Kılıçlar kınından çekildi” türünde korkutucu açıklamaları, CHP Uşak İl Örgütünde birbirlerini yemekten Uşak’a hizmet için kafa yormaya vakit bulamayacaklarının göstergesiydi.

Kongrenin yapıldığı AKM Salonunu sadece Yalım’ın askerleri doldurmuştu. CHP’liler eskiden, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye övünerek bağırırlardı. Anlaşılan birçoğu artık “Özkan Yalım’ın Askeri” olmuş.

Uşak’ın Eşme İlçesinde Tribünlerde Şov Vardı
Uşak’ın Eşme İlçesinde Tribünlerde Şov Vardı
İçeriği Görüntüle

Olsun, bence bir sakıncası yok. Ama kurşun asker olacağına Uşak’ın askeri olsun, Uşak’a hizmet için kafa yorsun, proje üretsin. O’ da yok. Zaman dediğin su gibi akıp gidiyor.

Erken seçim olmazsa 29. Dönem TBMM Milletvekili Genel Seçimlerinin 7 Mayıs 2028 tarihinde yapılması gerekiyor. Şunun şurasında 2 yıl kadar bir süre kaldı. CHP’lilerin Oy isterken;” Uşak için şunu yaptık, bunu yaptık” diye referans gösterecekleri proje üretmeleri gerekmiyor mu?

Uşak’ta koltuk kavgası yapan CHP’liler, sanırım şu gerçeği hiçbir zaman dikkate almadılar:

“Uşak’ta CHP Belediyeyi Kazanmadı. AKP Kaybetti.”

AKP’li belediyeler dönemindeki partizanlık, yolsuzluk söylentileri, hizmet üretememesi, başlanan projelerin yıllarca sürüncemede kalması ve çöp olması, Uşak seçmenin AKP’nin kulağını çekmesine neden oldu.

Yoksa, CHP Uşak için çok güzel projeler sunup da alnın teri bileğinin hakkıyla 35 yıl sonra Uşak Belediyesini kazanmış değil.

Sen yıllarca “tek adam tek adam” diye bağır dur. Sonra sosyal demokrat halkçı felsefesi olan bir partide tek adam olmaya çalış.

Cık, Uşak seçmeni bunu yemez valla.

Ne demiştik yazımın başında:

“Vermeyince Mabut ne Yapsın Sultan Mahmut?”

Muhabir: SALİH KILINÇ