1113 yılında Uşak Ovasında Karargâh Kuran Bizans İmparatoru
Selçuklu Orduları 1071 yılında kazandıkları Malazgirt Muharebesi'nden sonra hızla hakimiyet sahalarını batıdaki Bizans başkenti İstanbul'a kadar genişletmişlerdi. Bizans Devleti İmparator Romen Diyojen sonrası oluşan siyasi kargaşa içinde isyanlarla boğuşmaktaydı.
1078 yılında Bizans Generali III. Nikiforos Botaneiates Anadolu Selçuk Devleti'nin desteğini de kazanarak emrindeki Anadolu ordusuyla İznik (Nicea) üzerine yürüyüp orada ordusu tarafından İmparator ilan edildi. III. Nikeferos'un emri altında generallik yapmış ve onun yakın akrabası olan Aleksios Komnenos 4 Nisan 1081 tarihinde bu ikili yapıyı birleştirerek Bizans İmparatoru olarak tahta çıkmıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı Şahinşah (Melikşah)1113 yılında Aleksios’ un hastalığını fırsat bilen Şahinşah, Selçuklu kuvvetlerini yeniden Bizans topraklarına sevk edip İznik’e kadar olan bölgeyi istilâ ile denetimi altına aldı. Bizans Ordusunun önemli generallerinden İznik Valisi Eustathios Kamytzes esir alındı. Bu sırada Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos büyük bir ordu hazırlayarak Alaşehir üzerinden ilerleyerek Uşak Ovasına karargâh kurmuştu. Eustathios Kamytzes Selçuklu Ordusu'ndaki esaretinden kaçarak Uşak'ta Bizans Ordusu'na katılmıştır.
Bizans’ın ilk ve tek laik kadın tarihçisi Bizans İmparatoru I. Alexios Komnenos’un kızı olan Prenses Anna Komnenos Alexiad” isimli eserinde bu durumu şöyle anlatmaktadır;
Kamytzes bu sırada, tutsak olarak, Türklerle birlikte bulunuyordu; çatışmanın yapıldığı yerde o anda egemen olan kargaşayı fark edince ve bazı kişilerin, kaçtığını, diğerlerinin kovaladığını görünce, kaçışını önceden hesaplamış kararlı bir insan olarak, yola koyuldu. Rastladığı, tepeden tırnağa silahlı bir Kelt, ona bir at verdi; (yolculuğunu bu atla sürdürdü ve] Alaşehir ile Eğrigöz arasındaki ovada/Uşak Ovası ordugâh kurmuş İmparatorun yanına geldi; bu ova, üzerinde bir değil birkaç ordunun konaklamasına yetecek kadar genişti. İmparator, Kamytzes'i görünce, sıcaklıkla karşıladı; onu kurtardığı için Tanrıya şükür duası ettikten sonra, onu, şöyle diyerek, başkente yolladı: "Çektiklerinin ve gördüklerinin tümünü anlat; ve bizimkilere, Tanrının yardımıyla sağ olduğumuzu bildir".
