Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan Maden Yasası için Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Uşak’ta bir basın açıklamasında bulundu.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu adına basın açıklamasını, Tema Uşak İl Temsilcisi Barış Metin ve Uşak Veteriner Hekimler Odası Başkanı Özgür Uğur gerçekleştirdi. Basın açıklamasına platform üyeleri Uşak Belediyesi başkan yardımcıları, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Uşak İl Müdürlüğü binası önünde toplanan kalabalık, imza veren 115 kişi arasında Uşak AK Parti Milletvekilleri Fahrettin Tuğrul ve İsmail Güneş’in olmasına tepki gösterdi.

Sömürge yasasına geçit vermeyeceklerini söyleyen Tema Uşak İl temsilcisi Barış Metin, “Bugün eğer son anda bir erteleme olmazsa TBMM Genel Kurulu’nda maden yasası oylanacak. Bu yasa teklifi madencilik şirketleriyle doğrudan ilişkisi bulunan milletvekillerinin de aralarında yer aldığı Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi mensubu 115 milletvekilinin imzasıyla 19 Haziran tarihinde apar topar TBMM Sanayi, Ticaret enerji tabi kaynaklar bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sevk edildi.

“Uşak’ın geleceği adına ayrıca kaygı vericidir”

Toplantıya maden ve enerji şirketleriyle maden sendikası temsilcileri rahatlıkla katılabilirken, çiftçiler, köylüler, ekoloji örgütleri ve Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ancak oturma eylemi yaparak, baskı oluşturarak toplantıya sınırlı katılım sağlayabildi. Bu teklifin 2 Uşak Milletvekili tarafından da imzalanmış olması Uşak’ın geleceği adına ayrıca kaygı vericidir. Bu yasa kabul edilirse ÇED süreçleri işlevsiz hale gelecektir” dedi.

Uşak'ta Basın Açıklama

Uşak'ta aziz şehitlerimiz unutulmadı
Uşak'ta aziz şehitlerimiz unutulmadı
İçeriği Görüntüle

2022 Kasım ayı MAPEG verilerinden bahseden Uşak Veteriner Hekimler Odası Başkanı Özgür Uğur, “TEMA, Maden İşleri Genel Müdürlüğü verilerinden yararlanarak Uşak ve Kütahya’nın “madencilik haritası”nı yayımladı. Bu haritalara göre Kütahya’da ormanlık alanların yüzde 94’ü, tarım ve mera alanlarının yüzde 90’ı, dinamit ve siyanürün de kullanıldığı IV. Grup madenlere ruhsatlı.

Uşak’a bakalım: Uşak sınırları içindeki ormanların yüzde 85’i, tarım alanlarının yüzde 76’sı ve meraların tamamı IV. Grup madenlere ruhsatlı. Bu verilere bakarak şunu çok rahat söyleyebiliriz: Kütahya ve Uşak arasındaki Murat Dağı’nın neredeyse tamamı, dinamitle patlatmaların yapıldığı, ayrıştırıcı olarak siyanür ve türevlerinin kullanıldığı IV. Grup madenlere ruhsatlı. Hükümet, halkın tepkisinden korkup da geri adım atmazsa ve bugün TBMM Genel Kurulda oylanacak teklif yasalaşırsa:

Çeşmeden akan suyu unutun. Banaz çayını unutun. Gediz nehrini unutun. Menderes ve Sakarya nehirlerini, Porsuk çayını; Banaz ve Salihli’nin bereketli ovalarını; Murat Dağının fasulyesini, hatta coğrafi tescilli tarhana çorbasını unutun. Sofrada eti sütü unutun. Sarı çiçek ve Arapoğlu yaylalarında beslenmiş besilik lezzetli hayvanları unutun. Yazın yaylalarına çıkmayı, piknikleri unutun. Temiz havayı, yağmuru, karı unutun. Çocuklarınızla hafta sonu temiz hava almak ve kekik kokusu hissetmeyi unutun.

“Bu yasa 85 milyonu açlığa susuzluğa, kuraklığa, yoksulluğa mahkum etme yasasıdır”

Uşak’ın ve Uşaklının içme suyunu karşılayan Küçükler barajında ki su oranının şu an yüzde16 seviyelerinde olduğu ve şehrimizin ve insanımızın susuzlukla karşı karşıya olduğunu ve de bu barajın Murat Dağı’ndan beslendiğini bütün yer altı su kaynaklarımızın Murat Dağı sayesinde var olduğunu unutmayın. Çünkü dağın her bir köşesi, Kışladağ ile Erzincan’daki İliç altın madeni gibi olacak. Bu teklif yasalaşırsa eğer, Murat Dağı ormanları MAPEG’e devredilecek. MAPEG de ormanları, 3 yıllığına ÇED dosyası bile istemeden Madencilere verebilecek! Üç yıl deyip geçmemek lazım; Kışladağ altın madeni beş yıl diye gelmişti, 20 yılı aşkındır çalışıyor ve üzülerek söylüyorum çalışmaya da devam edecek gibi görünüyor. Orman ve tarım gibi bakanlıklar işlevsizleştirilecek; maden açma yetkisi Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kurula devredilecek. Maden şirketlerine daha ilk başvurularında ÇED dosyası bile istemeden, ormanları kesme, su yataklarını yok etme, meraları gasp etme izni verilecek. 85 milyonu açlığa susuzluğa, kuraklığa, yoksulluğa mahkum etme yasasıdır. Anayasaya ve insan haklarına karşıdır. Kabul edilemez! Kabul etmeyeceğiz.

Bir Kızılderili atasözünün söylediği gibi;

‘’Son ırmak kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son nehir zehirlendiğin de, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.’’

Ve unutmamalıyız ki; bu dünya dedelerimizden miras değil torunlarımızdan emanettir. Suyumuzu, dağımızı, ovamızı, evcil ve yabani hayvanlarımızın hakkını hep beraber savunacağız ve kazanacağız” dedi.

Muhabir: Ece Yıldırım