Ramazan Gök’ün yaşam öyküsü filmlere konu olacak kadar ilginç ve bir o kadar da üzücü. Yaşlı adamın alkol bağımlılığı onu hayattan koparmış. Çocukları konuşmuyor, alkolik olduğu ilçe halkı dışlamış. Devletin bağladığı 5 bin TL yaşlılık aylığı ile yaşamaya çalışıyor. Çöplerden topladığı eski elbiseleri giyiyor, pazardan atık meyve sebze ile karnını doyurmaya çalışıyor. Topladığı hurda ve kağıtlarla da gerçek bir yaşam mücadelesi veriyor.
Alkol hayatını mahvetmiş
Ramazan Gök, Sivaslı ilçesinde fırıncı ustası olarak düzgün bir hayatı varmış. Evli ve 3 çocuk babası güzel bir hayat sürerken alkol bağımlısı olmuş. 1995 yılında eşi intih*r etmiş. Küçük oğlunu da karısı zehirlediği için yitirmiş.
1995 yılında da eşini yitirince iyiden iyiye kendini alkole veriyor ve elinde avcunda ne varsa yitiriyor. Büyük oğlu selamı sabahı kesiyor. Kızı Uşak dışına gelin gidiyor.
Daha sonra yol geçeceği için evini yıkıyorlar. Ortada kalıyor. Alkolik olduğu için kimse onu sevmiyor. İlçede Kasap Ali olarak tanınan hayırsever Ali Türkoğlu kendisine ait eski ahırda kalmasını teklif ediyor. Ramazan Gök 2 yıldır burada yaşamaya çalışıyor.
Gözleri de görmüyor
Ancak bu ahırdan bozma yerde su yok, yakın bir yerden çekilen elektrik hattı ile elektrik enerjisi kullanabiliyor. Bir gözünde katarkt, diğer gözünde sarı leke hastalığı olduğu görme yeteneğini büyük ölçüde yitirmiş.
“Ben ömrümde çamaşır yıkamadım. Yıkmasını bilmem” diyor. Belki de gözleri göremediği için hiçbir ev işini yapamıyor. Buzdolabının beyaz rengi pislikten siyahlaşmış. Eve kokudan giremiyor.
Tuvaletini bahçeye yapıyor. Oturamadığı için tahtadan çok ilkel bir klozet ile bahçenin uygun yerlerinde ihtiyacını gideriyor. Banyosunu da hava güzel olursa yine çöplüklerden bulduğu eski bir leğende yapıyor.
Kaldığı yer iğrenç
Ev denilen ahır bozması yere kötü koku ve pislikten girilmiyor. İlçede ona doğru dürüst selam veren bile yok.
Ramazan Gök, yetkililerden sadece başını sokabileceği temiz bir mekân istiyor. Devletin bağladığı 5 bin TL yaşlılık aylığının 4200 TL’si düzenli alması gereken ilaçlara gittiğini topladığı hurdaları satarak yaşamaya çalıştığını belirtiyor.
Ramazan Gök’ün bu çağda yaşadığı ortam, bir insana ve insanlığa hiç yakışmayan bir ortam olarak hepimizin ayıbı görünüyor.





