Mesotimolos Yanılgısı ve Bir Kültürel Kimlik Mücadelesi
Batı Anadolu’da bir antik yerleşim söz konusu olduğunda, özellikle Sardes’e coğrafi ve ticari yakınlık varsa, neredeyse refleks hâlinde aynı cümle kuruluyor: “Burası büyük ihtimalle Lidya’dır.”
Bu yerleşim de uzun süredir hem bu kolaycı yaklaşımın hem de literatürdeki bir isim karmaşasının gölgesinde değerlendiriliyor. 19. yüzyılda W.M. Ramsay gibi yabancı gezginlerin antik metinlerdeki isimleri bölgeye hatalı lokalize etmesiyle başlayan bu süreç, "Mesotimolos" etiketiyle alanı Lidya havzasına hapsetmiştir. Oysa araziye bakıldığında; kaya kütleleri, yollar ve ibadet biçimleri incelendiğinde karşımıza çıkan tablo çok daha farklıdır. Bu yazı, yerleşik bir yanlışı düzeltmek ve bu yerleşimin neden Frig kültür dairesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini tartışmak için kaleme alındı.
İsim Karmaşası: Ramsay ve Mesotimolos Yanılgısı
Arkeolojik literatürde Mesotimolos ismi, W.M. Ramsay'in The Historical Geography of Asia Minor (1890) çalışmasından beri bu bölgeyle anılmaktadır. Ancak modern çalışmalar, bu kentin aslında Denizli/Güney bölgesinde olması gerektiğini fısıldar. Eşme/Ahmetler hattındaki bu özgün yerleşimin aynı isimle anılması, bölgenin otomatik olarak Lidya/Hellenistik etki alanına hapsedilmesine neden olmuştur. Oysa isimler karışsa da arazinin dili karışmaz. Buradaki yapı, bir Lidya kentinden ziyade, batıya uzanan bir Frig uç karakoludur.

Sardes Yakınlığı = Lidya mı?
Sardes’e yakın olmak, otomatik olarak Lidya kültürüne ait olmak anlamına gelmez. Kültürel aidiyet, yalnızca ticaret ağıyla değil; mimari gelenek, kutsal alan kurgusu, kaya işçiliği ve yol sistemiyle belirlenir. Mesotimolos’ta gördüğümüz şey tam da budur.
Kaya Yerleşimleri ve Mezarlar: Lidya’dan Çok Frig
Burada dikkat çeken ilk unsur, yoğun kaya yerleşimi ve kaya mezarlarıdır. Ancak önemli olan sayı değil, biçimdir. Kaya kütlesi doğrudan mimariye dönüştürülmüştür.
Ahmetler Kaya Mezarı’ndaki tavanın semerdam (beşik çatı) biçimli olması ve önünde üstü açık sundurmalı yapısı,
Güvercin Kayası Kutsal Alanı’ndaki cephelerin tapınak görünümü verilerek alınlık şeklinde düzeltilmesi,
Lidya’nın tümülüs merkezli mezar geleneğinden keskin bir kopuştur. Lidya mezarı iç mekân odaklıyken, buradaki yapılar (Frigya Vadisi'nde olduğu gibi) dış cephe estetiği ve kaya kutsallığı üzerine kuruludur.
Alınlık Altındaki Figürler ve Simgesel Okuma
Saha fotoğraflarında dikkat çeken en önemli detaylardan biri, üçgen alınlık altında beliren hayvan figürü izlenimidir. Güvercin Kayası’ndaki alınlık içi oyuklar ve çeşitli büyüklükteki nişler, Frig kaya anıtlarında sıkça karşılaşılan sembolik betimleme geleneğiyle örtüşür. Lidya sanatında kaya cephelerinde nadir görülen bu figüratif yaklaşım, Friglerde tapınma alanlarının ayrılmaz bir parçasıdır.
Antik Pazar ve Frig Yolları
Mesotimolos’ta agora değil, antik bir pazar alanı ve bu alana bağlanan yollar vardır. Kaya içine oyulmuş, vadi boyunca ilerleyen bu yollar, Frigya bölgesinde sıkça karşılaşılan antik yol sistemiyle birebir örtüşmektedir. Lidya yolları ovalara inen ticari hatlarken; buradaki ağ, kutsal alanları birbirine bağlayan, yüksek kotları tercih eden tipik Frig karakteri taşır.
Su ile Kurulan İlişki: Sarnıç, Havuz ve Kutsallık
Yerleşimde görülen kaya içine oyulmuş sarnıçlar ve üst noktalardaki havuz biçimli kaya oyukları, Friglerin "su-arınma-kaya" ritüelini yansıtır. Su burada pratik bir ihtiyaçtan öte, tapınmanın bir parçasıdır.
Tescil Yanılgısı: Hellenistik, Roma ve Bizans Katmanları
Resmi kayıtlarda Ahmetler için "M.S. 2. yy Roma ve Bizans" tarihlerinin verilmesi, yerleşimin kurucu kimliğini değil, yeniden kullanım (re-use) sürecini gösterir. Evet, Hellenistik, Roma ve Bizans izleri vardır; çünkü sağlam ve kutsal kabul edilen bu devasa kaya yapıları, sonraki medeniyetler için hazır ve vazgeçilmez birer miras olmuştur. Geç dönem buluntuları, erken dönem kimliğini silmez.
Sonuç ve Uzmanlara Çağrı
Mesotimolos isminin Ramsay gibi gezginlerin hatasıyla bu bölgeyle ilişkilendirilmesi, gerçek kimliğin üzerini örtmüştür. Ancak arazi, kaya, yol ve mezar mimarisi bu "Lidya" etiketine izin vermez.
Yukarıda sıraladığımız tüm bu mimari, topografik ve simgesel veriler ışığında ulaştığımız sonuç bizim şahsi tezimizdir: Bu yerleşim ve çevresindeki alanlar; başlangıçta bir Frigya kültürel alanı içinde şekillenmiş, Sardes ile ticari ilişki kurmuş, ancak karakterini Frigya’dan almıştır.
Mesotimolos isminin arkasına saklanan bu tarihsel yanılgıyı tartışmaya açıyor ve bölgenin kurucu kimliğinin tespiti için nihai sözü değerli arkeolog ve sanat tarihçisi uzmanlarımıza bırakıyoruz. Frigya’nın bu batı sınırındaki derin izlerinin bilimsel olarak tekrar incelenmesi, Anadolu tarihinin eksik bir parçasını tamamlayacaktır.
Kaynaklar:
T.C. Eşme Kaymakamlığı Resmi Web Sitesi, "Ahmetler Kaya Mezarı", "Güvercin Kayası Kutsal Alanı", "İnkaya ve Mesatimolos Arkeolojik Sit Alanları" maddeleri.
W.M. Ramsay, The Historical Geography of Asia Minor, 1890.Saha Gözlemleri (Ekim 2025): Pazar alanı, tapınak kalıntıları ve antik yol güzergahlarının yerinde tespiti




